Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


إِذْ رَأَى نَارًا فَقَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَّعَلِّي آتِيكُم مِّنْهَا بِقَبَسٍ أَوْ أَجِدُ عَلَى النَّارِ هُدًى ﴿١٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

iz raâ nâren fe kâle li ehlihimkusû (ehli-hi umkusû) innî ânestu nâren leallî âtî-kum min-hâ bi kabesin ev ecidu alân nâri (alâ en nâri) huden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
iz raâ gördüğü zaman
nâren bir ateş
fe böylece, o zaman
kâle dedi
li ehlihimkusû (ehli-hi umkusû) ailesine: durun, bekleyin
innî muhakkak ki ben
ânestu gördüm, farkettim
nâren bir ateş
leallî umulur ki ben, böylece ben
âtî-kum size getiririm
min-hâ ondan
bi kabesin bir kor
ev veya
ecidu bulurum, rastlarım
alân nâri (alâ en nâri) ateşin yanında
huden hidayet

Bir ateş gördüğü zaman ailesine şöyle demişti: “Durup bekleyin! Muhakkak ki ben, bir ateş gördüm. Belki ondan, size bir kor (nur) getiririm veya ateşin üzerinde (nurun yanında) hidayeti bulurum.”

TÂHÂ SURESİ 10. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Hani o bir ateş görünce ailesine dedi ki; «Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Ya oradan size bir kor getiririm, ya ateşin yakınlarında bize yol gösterecek birini bulurum.»

Seyyid Kutub