Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْجِبَالِ فَقُلْ يَنسِفُهَا رَبِّي نَسْفًا ﴿١٠٥﴾


TÂHÂ SURESİ 105. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yes'elûne-ke an el cibâli fe kul yensifu-hâ rabbî nesfen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yes'elûne-ke ve sana soruyorlar
an el cibâli dağlar hakkında, dağ(lar)dan
fe kul o zaman, de
yensifu-hâ onu savurup atacak
rabbî Rabbim
nesfen savurarak

Ve sana dağ(lar)dan soruyorlar. O zaman onlara de ki: “Rabbim onları savurup atacak.”

TÂHÂ SURESİ 105. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(Ey Muhammed!) Sana dağların (kıyamet günündeki) hâlini soruyorlar. De ki: “Rabbim onları toz edip savuracak.”

Diyanet İşleri

O gün dağlar ne olur diye soruyorlar sana; de ki: Rabbim onları un ufak eder, kuma döndürür de savurur.

Abdulbaki Gölpınarlı

(Resûlüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.

Adem Uğur

Sana dağlardan sorarlar. . . De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak. "

Ahmed Hulusi

Sana dağlarla ilgili sualler soruyorlar.
'Rabbim onları temelinden sökerek ufalayıp toz duman halinde savuracak' de.

Ahmet Tekin

Sana dağlardan soruyorlar. De ki: 'Rabbim onları ufalayıp savuracak,

Ahmet Varol

Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak"

Ali Bulaç

(Ey Rasûlüm), sana dağların kıyâmetteki halini sorarlar(sa), de ki: “- Rabbim onları ufalayıp savuracak.

Ali Fikri Yavuz

(105-10) 8 Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman'in heybetinden kisilmistir; ancak bir fisilti isitirsin.»

Bekir Sadak

(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.

Celal Yıldırım

(105-108) Sana dağları sorarlar; de ki: 'Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin.'

Diyanet İşleri (eski)

(Resûlüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.

Diyanet Vakfi

Senden dağları sorarlar. De ki, 'Rabbim onları ufalayıp savuracak.'

Edip Yüksel

Bir de sana dağlardan soruyorlar, binaenaleyh de ki: rabbım onları un ufra edip savuracak da

Elmalılı Hamdi Yazır

Bir de sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: «Rabbim, onları un ufak edip savuracak!

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

(Ey Muhammed!) Sana dağlar(ın kıyametteki durumunu) sorarlar, de ki: «Rabbim onları ufalayıp savuracak.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ey Muhammed, sana dağlara ilişkin soru sorarlar. De ki; Rabb'im onları ufalayıp havada savurur.

Seyyid Kutub

Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim rabbim, onları darmadağın edip savuracak"

Gültekin Onan

Sana dağları (n kıyamet günündeki haalini) sorarlar. De ki: «Rabbim onları ufalayıb savuracak».

Hasan Basri Çantay

(Ey Resûlüm!) Sana (kıyâmet gününde) dağlar(ın nasıl olacağın)dan soruyorlar; de ki: 'Rabbim (o gün) onları ufalayıp savuracak!'

Hayrat Neşriyat

Ve sana dağlardan sorarlar. De ki: Rabbım, onları ufalayıp savuracak.

İbni Kesir

Ve sana (Kıyamet Günü'nde) dağları(n ne olacağını) soracaklar. O zaman (onlara) de ki: "Rabbim onları toza toprağa çevirip savuracak,

Muhammed Esed

Ve sana dağlardan sorarlar. Binaenaleyh de ki: «Onları Rabbim darmadağın edip savuracaktır.»

Ömer Nasuhi Bilmen

Resulüm! Sana dağlardan (kıyamet günü ne olacağından) sorarlar. De ki: “Rabbim onları kül gibi ufalayıp savuracak!”

Ömer Öngüt

Sana dağlardan soruyorlar de ki: -Rabbim onları un ufak edecektir.

Şaban Piriş

(105-106) Bir de sana o gün, dağların durumunu sorarlar. De ki: "Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak, yerlerini dümdüz, boş vaziyette bırakacak."

Suat Yıldırım

Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak!

Süleyman Ateş

Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: «Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak.»

Tefhim-ul Kuran

Sana dağları soruyorlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.

Ümit Şimşek

Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları un ufak edecektir."

Yaşar Nuri Öztürk

O kıyamet günü, dağların ne olacağını soruyorlar sana. O zaman onlara de ki: “Rabbim onları parça parça edip savuracak.

Abdullah Parlıyan

Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: “Rabbim onları ufalayıp savuracak.”

Bayraktar Bayraklı

(105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.

Cemal Külünkoğlu

Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: “Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak.”

Kadri Çelik

(Rasûlüm,) sana Kıyamet Günü dağların ne olacağını sorarlar. Onlara de ki: “Rabbim onları ufalayıp savuracak.

Ali Ünal

Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.

Harun Yıldırım

Sana, (o gün) dağların ne olacağı hakkında sorarlar. Bu takdirde onlara şöyle de: "Rabbim onları un ufak edip tümünü savuracak;

Mustafa İslamoğlu

Ve sana dağlardan soruyorlar, de ki: “Rabbim onları kül gibi savuracak.

Sadık Türkmen

Sana dağlar hakkında soruyorlar. Onlara deki “Rabbim onları kıyamet günü yerle bir edecek. ”

İlyas Yorulmaz

Ve sana dağ(lar)dan soruyorlar. O zaman onlara de ki: “Rabbim onları savurup atacak.”

İmam İskender Ali Mihr