TÂHÂ SURESİ 134. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.
وَلَوْ أَنَّا أَهْلَكْنَاهُم بِعَذَابٍ مِّن قَبْلِهِ لَقَالُوا رَبَّنَا لَوْلَا أَرْسَلْتَ إِلَيْنَا رَسُولًا فَنَتَّبِعَ آيَاتِكَ مِن قَبْلِ أَن نَّذِلَّ وَنَخْزَى ﴿١٣٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lev
ennâ (enne-nâ)
ehleknâ-hum
bi azâbin
min kabli-hî
le
kâlû
rabbe-nâ
lev lâ
erselte
ileynâ
resûlen
fe
nettebia
âyâti-ke
min kabli
en nezille
ve nahzâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev | ve eğer, olsa, ise |
ennâ (enne-nâ) | gerçekten biz |
ehleknâ-hum | onları helâk ettik |
bi azâbin | azap ile |
min kabli-hî | ondan önce |
le | elbette, mutlaka, muhakkak |
kâlû | dediler |
rabbe-nâ | Rabbimiz |
lev lâ | olmaz mı |
erselte | sen gönderdin |
ileynâ | bize |
resûlen | bir resûl |
fe | böylece, artık |
nettebia | tâbî oluruz |
âyâti-ke | senin âyetlerin |
min kabli | önce, daha önce |
en nezille | bizim zelil olmamız |
ve nahzâ | ve biz rezil, rüsva oluruz |
Ondan önce gerçekten Biz onları, azapla helâk etmiş olsaydık, muhakkak şöyle derlerdi: “Rabbimiz, bize resûl gönderseydin olmaz mıydı? Böylece biz de zelil (rezil) ve rüsva olmadan önce senin âyetlerine tâbî olsaydık.”
TÂHÂ SURESİ 134. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Eğer biz onlara, Kur'ân'ı indirmeden önce, onları bir azap ile yok etmiş olsaydık, kıyamet günü onlar: “Ey Rabbimiz! bize bir peygamber gönderseydin de, alçalıp zillete uğramadan, ayetlerine uysaydık ne iyi olurdu!” diyeceklerdi.
Abdullah Parlıyan