TÂHÂ SURESİ 58. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.
فَلَنَأْتِيَنَّكَ بِسِحْرٍ مِّثْلِهِ فَاجْعَلْ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ مَوْعِدًا لَّا نُخْلِفُهُ نَحْنُ وَلَا أَنتَ مَكَانًا سُوًى ﴿٥٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
le ne'tiyenne-ke bi
sihrin
misli-hî
fec'al (fe ic'al)
beyne-nâ ve beyne-ke
mev'ıden
lâ nuhlifu-hu
nahnu
ve lâ ente
mekânen
suven
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | artık, böylece, öyleyse |
le ne'tiyenne-ke bi | mutlaka sana getireceğiz |
sihrin | bir sihir |
misli-hî | onun gibi |
fec'al (fe ic'al) | bundan sonra yap, tayin et |
beyne-nâ ve beyne-ke | bizimle senin aranda (seninle bizim aramızda) |
mev'ıden | buluşma zamanı |
lâ nuhlifu-hu | onda ihtilâf etmeyelim |
nahnu | biz |
ve lâ ente | ve sen yapma |
mekânen | mekân, yer |
suven | şartların eşit olduğu bir yer, uygun bir yer |
Öyleyse biz de sana mutlaka onun gibi bir sihir getireceğiz. Şimdi (sen), seninle bizim aramızda bir zaman (buluşma zamanı) (ve) bizim ve senin, ihtilâf etmeyeceğimiz uygun bir yer tayin et (seç).
TÂHÂ SURESİ 58. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(57-58) "Sen," dedi, "sihirdeki maharetinle bizi yerimizden yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin ey Mûsâ!" "O halde bilmiş ol ki biz de seninki gibi bir sihirle karşı koyacağız." "Şimdi sen, bizim de senin de caymayacağımız uygun bir buluşma vakti tayin et, düz, geniş bir alanda karşılaşalım!"
Suat Yıldırım