Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


قَالَ بَلْ أَلْقُوا فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِن سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَى ﴿٦٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle bel elkû fe izâ hıbâlu-hum ve ısıyyu-hum yuhayyelu ileyhi min sihri-him enne-hâ tes'â
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
bel hayır
elkû atın, bırakın
fe öyleyse, artık, o zaman
izâ olduğu zaman, ... olunca
hıbâlu-hum onların ipleri
ve ısıyyu-hum ve onların asaları
yuhayyelu öyle görünüyor (hayal olarak görünüyor)
ileyhi ona
min sihri-him onların sihirlerinden (dolayı)
enne-hâ onun olduğu
tes'â koşuyor, hızla hareket ediyor

(Musa A.S): “Hayır, (siz) atın!” dedi. Böylece (onları attıkları) zaman onların ipleri ve asaları, kendisine, onların sihirlerinden dolayı “hızla hareket ediyor” gibi göründü.

TÂHÂ SURESİ 66. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Dedi ki: «Hayır siz atınız. Hemen onların ipleri ve sopaları sihirlerinden dolayı koşuyormuş gibi ona tehayyül olunur oldu.»

Ömer Nasuhi Bilmen