TÂHÂ SURESİ 69. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.
وَأَلْقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلْقَفْ مَا صَنَعُوا إِنَّمَا صَنَعُوا كَيْدُ سَاحِرٍ وَلَا يُفْلِحُ السَّاحِرُ حَيْثُ أَتَى ﴿٦٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve elkı
mâ fî yemîni-ke
telkaf
mâ sanaû
innemâ
sanaû
keydu
sâhırin
ve lâ yufli-hu
es sâhiru
haysu
etâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve elkı | ve at, bırak |
mâ fî yemîni-ke | sağ elindeki şeyi |
telkaf | yutar, yutacak |
mâ sanaû | onların yaptıkları şeyler |
innemâ | sadece |
sanaû | onların yaptığı |
keydu | hiledir |
sâhırin | sihirbaz |
ve lâ yufli-hu | ve felâha eremez, kurtuluşa eremez, iflâh olmaz |
es sâhiru | sihirbaz, sihir yapan |
haysu | nerede, nereden |
etâ | geldi |
Ve sağ elindekini (asanı) at, onların yaptığı şeyleri yutacak. Onların yaptıkları sadece sihirbaz hilesidir ve sihirbazlar, nereden gelirse gelsinler, felâha (kurtuluşa) eremezler.
TÂHÂ SURESİ 69. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
At sağ elindeki sopanı, onların meydana getirdikleri şeyleri yutsun. Çünkü onların bütün yaptıkları sihirden ibaret, zaten büyücü nerede olursa olsun, eremez umduğuna.
Abdullah Parlıyan