TÂHÂ SURESİ 71. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.
قَالَ آمَنتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُم مِّنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ فِي جُذُوعِ النَّخْلِ وَلَتَعْلَمُنَّ أَيُّنَا أَشَدُّ عَذَابًا وَأَبْقَى ﴿٧١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
âmentum | inandınız mı, îmân mı ettiniz |
lehu | ona |
kable | önce |
en âzene | (benim) izin vermem |
lekum | size |
inne-hu | muhakkak ki o |
le | elbette, mutlaka, gerçekten |
kebîru-kum | sizin büyüğünüz |
ellezî | ki o |
alleme-kum | size öğretti |
es sihra | sihir, büyü |
fe | artık, öyleyse, bu durumda |
le ukattıanne | mutlaka keseceğim |
eydiye-kum | sizin ellerinizi |
ve ercule-kum | ve sizin ayaklarınızı |
min hilâfin | çapraz olarak, çaprazlama |
ve le usallibenne-kum | ve mutlaka sizi asacağım |
fî | içinde, ...de, ...e |
cuzûı en nahli | hurma ağacının gövdesi |
ve le ta'lemunne | ve mutlaka, gerçekten öğreneceksiniz, bileceksiniz |
eyyu-nâ | hangimiz |
eşeddu | daha şiddetli, daha kuvvetli |
azâben | azap |
ve ebkâ | ve daha uzun süreli, daha kalıcı olan, bâki olan |
(Firavun): “Size izin vermemden önce ona îmân mı ettiniz? Muhakkak ki o, gerçekten size sihir öğreten, sizin büyüğünüzdür (ustanızdır). Bu durumda mutlaka sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Ve sizi mutlaka hurma ağacına asacağım. Ve böylece hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcı (imiş) gerçekten bileceksiniz.” dedi.
TÂHÂ SURESİ 71. Ayeti Ali Ünal Meali
Firavun, “Benden izinsiz O’na iman ettiniz ha?” dedi. “Görüyorum ki, size büyüyü öğreten asıl ustanız şu Musa imiş. Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kesecek ve sizi hurma dallarında sallandıracağım. Hangimizin, (şu Musa ile Harun’un Rabbinin mi, yoksa benim mi) azabım daha şiddetli ve devamlıymış, işte o zaman anlayacaksınız.”
Ali Ünal