Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.


قَالُوا مَا أَخْلَفْنَا مَوْعِدَكَ بِمَلْكِنَا وَلَكِنَّا حُمِّلْنَا أَوْزَارًا مِّن زِينَةِ الْقَوْمِ فَقَذَفْنَاهَا فَكَذَلِكَ أَلْقَى السَّامِرِيُّ ﴿٨٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû mâ ahlefnâ mev'ıde-ke bi melki-nâ
(mülk)
ve lâkin-nâ hummil-nâ evzâren min zîneti el kavmi fe kazefnâ-hâ fe kezâlike elkâ es sâmiriyyu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
mâ ahlefnâ biz dönmedik, hilâf etmedik
mev'ıde-ke sana vaadimizden
bi melki-nâ
(mülk)
kendi isteğimizle (irademizle)
: (güç, kuvvet, idare)
ve lâkin-nâ ve lâkin biz, ancak biz
hummil-nâ bize yüklendi
evzâren ağırlıklar, eşyalar
min zîneti süs eşyalarından
el kavmi kavim
fe böylece, bu yüzden
kazefnâ-hâ biz onu (onları) attık
fe o zaman, sonra
kezâlike işte böyle, böylece, bunun gibi
elkâ attı
es sâmiriyyu Samiri

“Sana vaadettiğimizden kendi isteğimizle dönmedik. Ve lâkin bize, o kavmin ziynetleri (altın süs eşyaları) yüklenmişti. Bu yüzden onları (eritmek üzere ateşe) attık. Sonra Samiri de attı.” dediler.

TÂHÂ SURESİ 87. Ayeti Süleyman Ateş Meali

Dediler ki: "Kendi malımızla senin sözünden çıkmadık", fakat o milletin (yani Mısırlıların) süs(eşyas)ından bize yükler yükletilmişti. Onları (ateşe) attık. Aynı şekilde Samiri de attı."

Süleyman Ateş