TÂHÂ SURESİ 96. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır.
قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا بِهِ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِّنْ أَثَرِ الرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذَلِكَ سَوَّلَتْ لِي نَفْسِي ﴿٩٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâle
basurtu
bi mâ
lem yabsurû
bi-hî
fe
kabadtu
kabdaten
min eseri
er resûli
fe
nebeztu-hâ
ve kezâlike
sevvelet
lî nefsî
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
basurtu | ben gördüm |
bi mâ | şeyleri |
lem yabsurû | görmediler |
bi-hî | ona, onu |
fe | o zaman, böylece |
kabadtu | avuçladım, aldım |
kabdaten | bir avuç |
min eseri | izinden |
er resûli | resûl, elçi |
fe | sonra |
nebeztu-hâ | onu attım |
ve kezâlike | ve işte böyle, böylece |
sevvelet | güzel göründü |
lî nefsî | nefsime, bana |
(Samiri): “Ben, onların görmediği şeyi gördüm. Resûl’ün (Cebrail A.S’ın) izinden (ayağının bastığı yerdeki topraktan) bir avuç aldım. Sonra da onu (erimiş madenin içine) attım. Ve böylece (bu), nefsime (bana) güzel göründü.” dedi.
TÂHÂ SURESİ 96. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
(Samirî) dedi ki: "Onların algılayamadıklarını ben fark ettim! Rasûlün eserinden (bildirdiği B sırrı kuvvesini kullanarak) birazcık aldım da onu (altınların eridiği karışıma) attım. . . İşte böylece nefsim, (hakikatimden gelen kuvveyi) açığa çıkarmaya teşvik etti. "
Ahmed Hulusi