Medine döneminde inmiştir. 12 âyettir. Sûre, adını Hz. Peygamber’in, helâl olan bir şeyi kendisine haram kıldığından söz eden ve “Tahrîm Âyeti” diye adlandırılan birinci âyetten almıştır. Tahrîm, haram kılmak demektir.


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا عَسَى رَبُّكُمْ أَن يُكَفِّرَ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ يَوْمَ لَا يُخْزِي اللَّهُ النَّبِيَّ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ نُورُهُمْ يَسْعَى بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَا إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yâ eyyuhâ ellezîne âmenû tûbû ilâ allâhi tevbeten nasûhan asâ rabbu-kum en yukeffira an-kum seyyiâti-kum ve yudhile-kum cennâtin tecrî min tahti-hâ el enhâru yevme lâ yuhzî allâhu en nebiyye ve ellezîne âmenû mea-hu nûru-hum yes'â beyne eydî-him ve bi eymâni-him yekûlûne rabbe-nâ etmim lenâ nûra-nâ ve igfir-lenâ inne-ke alâ kulli şey'in kadîrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yâ eyyuhâ ey!
ellezîne âmenû âmenû olanlar
tûbû tövbe edin
ilâ allâhi Allah'a
tevbeten nasûhan nasuh tövbesi
asâ olur ki, umulur ki
rabbu-kum Rabbiniz
en yukeffira örtmesi (mastar)
an-kum sizden
seyyiâti-kum kötülükleriniz, günahlarınız
ve yudhile-kum ve sizi dahil eder, koyar
cennâtin cennetler
tecrî akar
min tahti-hâ onun altından
el enhâru nehirler
yevme o gün
lâ yuhzî rüsva ve rezil etmez
allâhu Allah
en nebiyye peygamber
ve ellezîne âmenû ve âmenû olanlar
mea-hu onunla beraber
nûru-hum onların nurları
yes'â koşar
beyne eydî-him onların elleri arasında, önlerinde
ve bi eymâni-him ve onların sağlarında
yekûlûne derler
rabbe-nâ Rabbimiz
etmim tamamla
lenâ bize
nûra-nâ nurumuz
ve igfir-lenâ ve bizi mağfiret et (günahlarımızı sevaba çevir)
inne-ke muhakkak ki sen
alâ kulli şey'in herşeye
kadîrun kaadir, gücü yeten

Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Allah’a Nasuh Tövbesi ile tövbe edin! Umulur ki Rabbiniz, sizin günahlarınızı örter ve sizi altından nehirler akan cennetlere koyar. O gün Allah, nebîleri ve O’nunla beraber olanları mahzun etmez. Onların nurları, önlerinde ve sağlarında koşar. “Rabbimiz, bizim nurumuzu tamamla ve bize mağfiret et (günahlarımızı sevaba çevir). Muhakkak ki Sen, herşeye kaadirsin.” derler.

TAHRÎM SURESİ 8. Ayeti Ali Bulaç Meali

Ey iman edenler! Allah'a kesin (nasuh) bir tevbe ile tevbe edin. Olabilir ki, Allah sizin kötülüklerinizi örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşar parıldar. Derler ki: "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla! Şüphesiz Sen, her şeye güç yetirensin."

Ali Bulaç