Medine döneminde inmiştir. 12 âyettir. Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.


يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاء فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَأَحْصُوا الْعِدَّةَ وَاتَّقُوا اللَّهَ رَبَّكُمْ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِن بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ إِلَّا أَن يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُّبَيِّنَةٍ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ اللَّهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُ لَا تَدْرِي لَعَلَّ اللَّهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذَلِكَ أَمْرًا ﴿١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yâ eyyuhâ en nebiyyu izâ tallaktum en nisâe fe tallikû-hunne li iddeti-hinne ve ahsû el iddete ve ittekû allâhe rabbe-kum lâ tuhricû-hunne min buyûti-hinne ve lâ yahrucne illâ en ye'tîne bi fâhişetin mubeyyinetin ve tilke hudûdu allâhi ve men yeteadde hudûde allâhi fe kad zaleme nefse-hu lâ tedrî lealle allâhe yuhdısu ba'de zâlike emren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yâ eyyuhâ ey!
en nebiyyu nebî
izâ tallaktum boşadığınız zaman
en nisâe kadınlar
fe tallikû-hunne o taktirde onları (kadınları) boşayın
li için, içinde, de
iddeti-hinne kadınların üç adet (hayz hali) dönemi
ve ahsû ve sayın
el iddete muayyen miktar, belirli sayı, müddet (günlerin sayısı)
ve ittekû ve takva sahibi olun
allâhe Allah
rabbe-kum sizin Rabbiniz
lâ tuhricû-hunne onları (kadınları) çıkarmayın
min buyûti-hinne evlerinden
ve lâ yahrucne ve çıkmasınlar
illâ ancak, hariç, ...'den başka
en ye'tîne gelmeleri
bi fâhişetin fahişelik ile, kötülük ile, hayasızlık ile
mubeyyinetin açık, açıkça
ve tilke ve bu
hudûdu hudut, sınır
allâhi Allah
ve men ve kim
yeteadde aşar
hudûde hudut, sınır
allâhi Allah
fe o taktirde
kad olmuştu, olmuş olur
zaleme zulmetti
nefse-hu kendi nefsine
lâ tedrî bilmezsin, bilemezsin
lealle umulur ki, belki, böylece
allâhe Allah
yuhdısu ihdas eder, husule getirir, meydana getirir
ba'de zâlike bundan sonra
emren emir, iş, durum

Ey nebî! Kadınları boşadığınız zaman, o taktirde onların iddetlerini sayarak iddetlerinde boşayın. Ve Rabbiniz Allah’a karşı takva sahibi olun. Onları evlerinden siz çıkartmayın. Size açıkça bir fahişelikle gelmedikçe onlar da (evlerinden) çıkmasınlar. Ve bunlar, Allah’ın hudutlarıdır (sınırlarıdır). Ve kim Allah’ın hudutlarını aşarsa, o taktirde kendi nefsine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra bir iş (yeni bir durum) husule getirir (başka bir kapı açar).

TALÂK SURESİ 1. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Ey Peygamber (ve onun ümmeti olanlar)! Kadınları boşamak istediğiniz zaman, onları, (adet hallerinden) temizlenmeleri vaktinde boşayın ve iddeti, (üç hayızdan temizlenme müddetini) sayın. (Kendilerine zarar vermek hususunda) Rabbiniz olan Allah’dan korkun. Onları (boşandıkları) evlerinden çıkarmayın; (iddetleri bitinceye kadar) kendileri de çıkmasınlar; meğer ki, açık bir edebsizlik etmiş olsunlar. Bu hükümler, Allah’ın hududlarıdır. Kim Allah’ın hududunu aşarsa, nefsine zulüm etmiş olur. Bilmezsin, belki Allah, onun (bu bir veya iki defa boşamanın) arkasından bir iş (sevgi) çıkarır. (Böylece tekrar birleşmek ve anlaşmak hasıl olur).

Ali Fikri Yavuz