TALÂK SURESİ 1. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 12 âyettir. Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاء فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَأَحْصُوا الْعِدَّةَ وَاتَّقُوا اللَّهَ رَبَّكُمْ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِن بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ إِلَّا أَن يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُّبَيِّنَةٍ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ اللَّهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُ لَا تَدْرِي لَعَلَّ اللَّهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذَلِكَ أَمْرًا ﴿١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey! |
en nebiyyu | nebî |
izâ tallaktum | boşadığınız zaman |
en nisâe | kadınlar |
fe tallikû-hunne | o taktirde onları (kadınları) boşayın |
li | için, içinde, de |
iddeti-hinne | kadınların üç adet (hayz hali) dönemi |
ve ahsû | ve sayın |
el iddete | muayyen miktar, belirli sayı, müddet (günlerin sayısı) |
ve ittekû | ve takva sahibi olun |
allâhe | Allah |
rabbe-kum | sizin Rabbiniz |
lâ tuhricû-hunne | onları (kadınları) çıkarmayın |
min buyûti-hinne | evlerinden |
ve lâ yahrucne | ve çıkmasınlar |
illâ | ancak, hariç, ...'den başka |
en ye'tîne | gelmeleri |
bi fâhişetin | fahişelik ile, kötülük ile, hayasızlık ile |
mubeyyinetin | açık, açıkça |
ve tilke | ve bu |
hudûdu | hudut, sınır |
allâhi | Allah |
ve men | ve kim |
yeteadde | aşar |
hudûde | hudut, sınır |
allâhi | Allah |
fe | o taktirde |
kad | olmuştu, olmuş olur |
zaleme | zulmetti |
nefse-hu | kendi nefsine |
lâ tedrî | bilmezsin, bilemezsin |
lealle | umulur ki, belki, böylece |
allâhe | Allah |
yuhdısu | ihdas eder, husule getirir, meydana getirir |
ba'de zâlike | bundan sonra |
emren | emir, iş, durum |
Ey nebî! Kadınları boşadığınız zaman, o taktirde onların iddetlerini sayarak iddetlerinde boşayın. Ve Rabbiniz Allah’a karşı takva sahibi olun. Onları evlerinden siz çıkartmayın. Size açıkça bir fahişelikle gelmedikçe onlar da (evlerinden) çıkmasınlar. Ve bunlar, Allah’ın hudutlarıdır (sınırlarıdır). Ve kim Allah’ın hudutlarını aşarsa, o taktirde kendi nefsine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra bir iş (yeni bir durum) husule getirir (başka bir kapı açar).
TALÂK SURESİ 1. Ayeti Ali Ünal Meali
Ey (Peygamberliğin en büyük temsilcisi) Peygamber! Siz (Müslümanlar) eşlerinizi boşama durumunda kaldığınız zaman, onları boşanmadan sonraki iddet (bekleme süre)lerini nazara alarak boşayın ve bu süreyi iyi hesaplayın. Rabbiniz olan Allah’a karşı gönülden saygı besleyin ve O’na karşı gelmekten sakının. Boşanmış eşleri (zina gibi) açık bir hayasızlık irtikap etmedikçe, iddet süresince (o ana kadar kocalarıyla birlikte paylaştıkları) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkıp gitmesinler. Bunlar, Allah’ın koymuş olduğu hudutlardır. Kim Allah’ın hudutlarını çiğnerse, hiç şüphesiz kendine zulüm ve yazık etmiş olur. Nereden bileceksin, bakarsın Allah bundan sonra yeni bir durum meydana getirir.
Ali Ünal