TALÂK SURESİ 1. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. 12 âyettir. Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاء فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَأَحْصُوا الْعِدَّةَ وَاتَّقُوا اللَّهَ رَبَّكُمْ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِن بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ إِلَّا أَن يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُّبَيِّنَةٍ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ اللَّهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُ لَا تَدْرِي لَعَلَّ اللَّهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذَلِكَ أَمْرًا ﴿١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey! |
en nebiyyu | nebî |
izâ tallaktum | boşadığınız zaman |
en nisâe | kadınlar |
fe tallikû-hunne | o taktirde onları (kadınları) boşayın |
li | için, içinde, de |
iddeti-hinne | kadınların üç adet (hayz hali) dönemi |
ve ahsû | ve sayın |
el iddete | muayyen miktar, belirli sayı, müddet (günlerin sayısı) |
ve ittekû | ve takva sahibi olun |
allâhe | Allah |
rabbe-kum | sizin Rabbiniz |
lâ tuhricû-hunne | onları (kadınları) çıkarmayın |
min buyûti-hinne | evlerinden |
ve lâ yahrucne | ve çıkmasınlar |
illâ | ancak, hariç, ...'den başka |
en ye'tîne | gelmeleri |
bi fâhişetin | fahişelik ile, kötülük ile, hayasızlık ile |
mubeyyinetin | açık, açıkça |
ve tilke | ve bu |
hudûdu | hudut, sınır |
allâhi | Allah |
ve men | ve kim |
yeteadde | aşar |
hudûde | hudut, sınır |
allâhi | Allah |
fe | o taktirde |
kad | olmuştu, olmuş olur |
zaleme | zulmetti |
nefse-hu | kendi nefsine |
lâ tedrî | bilmezsin, bilemezsin |
lealle | umulur ki, belki, böylece |
allâhe | Allah |
yuhdısu | ihdas eder, husule getirir, meydana getirir |
ba'de zâlike | bundan sonra |
emren | emir, iş, durum |
Ey nebî! Kadınları boşadığınız zaman, o taktirde onların iddetlerini sayarak iddetlerinde boşayın. Ve Rabbiniz Allah’a karşı takva sahibi olun. Onları evlerinden siz çıkartmayın. Size açıkça bir fahişelikle gelmedikçe onlar da (evlerinden) çıkmasınlar. Ve bunlar, Allah’ın hudutlarıdır (sınırlarıdır). Ve kim Allah’ın hudutlarını aşarsa, o taktirde kendi nefsine zulmetmiş olur. Bilemezsin, belki Allah bundan sonra bir iş (yeni bir durum) husule getirir (başka bir kapı açar).
TALÂK SURESİ 1. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Sen ey peygaber! Kadınlarınızı boşamak (istediğinizde), onları bekleme sürelerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın. Allah'a karşı sorumlu olduğunuzu bilin. Onları (içinde yaşadıkları) evlerinden çıkarmayınız ve onlar da çıkmasınlar; tabi ki, ayan açık bir ahlaksızlık yapmaları hali müstesna. Bunlar Allah'ın çizdiği sınırlardır: Ve kim Allah'ın çizdiği sınırları aşarsa, artık o kendine zulmetmiş olur; (ve) sen bilemezsin (ey insan), belki de Allah bu (bekleyişin) ardından, birtakım yeni (ve hayırlı) gelişmelere kapı açabilir.
Mustafa İslamoğlu