TALÂK SURESİ 2. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 12 âyettir. Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.
فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَأَشْهِدُوا ذَوَيْ عَدْلٍ مِّنكُمْ وَأَقِيمُوا الشَّهَادَةَ لِلَّهِ ذَلِكُمْ يُوعَظُ بِهِ مَن كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مَخْرَجًا ﴿٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe izâ | böylece, artık ... olduğu zaman |
belagne | erişti, tamamlandı, sona erdi |
ecele-hunne | onların belirli süresi, bekleme süreleri |
fe emsikû-hunne | bundan sonra, artık onları tutun |
bi ma'rûfin | örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle |
ev fârikû-hunne | veya onlardan ayrılın (serbest bırakın) |
bi ma'rûfin | örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle |
ve eşhidû | ve şahit olsun |
zevey | sahip (iki kişi) |
adlin | adalet |
min-kum | sizden |
ve ekîmû | ve yerine getirin |
eş şehâdete | şahitlik |
li allâhi | Allah için |
zâlikum | işte bu |
yûazu | vaazolunur, vaazedilir |
bi-hî | onunla |
men | kimse(ler) |
kâne | oldu |
yu'minu | îmân eder |
billâhi | Allah'a |
ve el yevmi el âhiri | ve ahir güne, sonraki güne |
ve men | ve kim |
yettekı | takva sahibi olur |
allâhe | Allah |
yec'al | kılar, yapar |
lehu | ona |
mahracen | çıkış yeri, yükselme yeri |
Böylece onların (boşadığınız hanımlarınızın) bekleme süreleri tamamlandığı (iddetleri sona erdiği) zaman artık onları marufla (örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle) tutun (barındırın) veya marufla onlardan ayrılın (onları iyilikle serbest bırakın). Ve sizden adalet sahibi iki kişi şahitlik etsin (şahit olsun). Şahitliği Allah için yapın. Allah’a ve ahir güne (Allah’a ulaşma gününe) inanan kimseye işte bununla vaazedilir (böyle yapması istenir). Ve kim Allah’a karşı takva sahibi olursa, (Allah) ona bir çıkış yeri nasip kılar.
TALÂK SURESİ 2. Ayeti Ahmet Tekin Meali
İddetlerini tamamladıklarında, ya İslâmi kurallarla örtüşen örfe, hakkaniyete uygun olarak, iyilikle hanımlarınızı nikâhınızda tutun, ya da, İslâmi kurallarla örtüşen örfe, hakkaniyete uygun olarak, iyilikle onlardan ayrılın. İçinizden âdil olduğuna inandığınız iki erkek şâhit huzurunda bunları yapın. Allah için bildiklerinizi ortaya dökerek doğruluktan ayrılmadan kusursuz şâhitlik yapın. Bu işittiklerinizle, Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman edene öğüt veriliyor, sorumlulukları hatırlatılarak uyarılıyor. Allah’a sığınıp, emirlerine yapışanlara, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara Allah mutlaka bir çıkış yolu gösterir.
Ahmet Tekin