TALÂK SURESİ 2. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Medine döneminde inmiştir. 12 âyettir. Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.
فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَأَشْهِدُوا ذَوَيْ عَدْلٍ مِّنكُمْ وَأَقِيمُوا الشَّهَادَةَ لِلَّهِ ذَلِكُمْ يُوعَظُ بِهِ مَن كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مَخْرَجًا ﴿٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe izâ | böylece, artık ... olduğu zaman |
belagne | erişti, tamamlandı, sona erdi |
ecele-hunne | onların belirli süresi, bekleme süreleri |
fe emsikû-hunne | bundan sonra, artık onları tutun |
bi ma'rûfin | örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle |
ev fârikû-hunne | veya onlardan ayrılın (serbest bırakın) |
bi ma'rûfin | örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle |
ve eşhidû | ve şahit olsun |
zevey | sahip (iki kişi) |
adlin | adalet |
min-kum | sizden |
ve ekîmû | ve yerine getirin |
eş şehâdete | şahitlik |
li allâhi | Allah için |
zâlikum | işte bu |
yûazu | vaazolunur, vaazedilir |
bi-hî | onunla |
men | kimse(ler) |
kâne | oldu |
yu'minu | îmân eder |
billâhi | Allah'a |
ve el yevmi el âhiri | ve ahir güne, sonraki güne |
ve men | ve kim |
yettekı | takva sahibi olur |
allâhe | Allah |
yec'al | kılar, yapar |
lehu | ona |
mahracen | çıkış yeri, yükselme yeri |
Böylece onların (boşadığınız hanımlarınızın) bekleme süreleri tamamlandığı (iddetleri sona erdiği) zaman artık onları marufla (örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle) tutun (barındırın) veya marufla onlardan ayrılın (onları iyilikle serbest bırakın). Ve sizden adalet sahibi iki kişi şahitlik etsin (şahit olsun). Şahitliği Allah için yapın. Allah’a ve ahir güne (Allah’a ulaşma gününe) inanan kimseye işte bununla vaazedilir (böyle yapması istenir). Ve kim Allah’a karşı takva sahibi olursa, (Allah) ona bir çıkış yeri nasip kılar.
TALÂK SURESİ 2. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Sonra (üç adet görme) müddetlerinin sonuna yaklaştıkları zaman, onları güzellikle (ric’at yaparak nikâhınızda) tutun, yahud güzellikle (haklarını ödeyerek) onlardan ayrılın; ve içinizden adalet sahibi iki erkeği de şahid yapın. (Siz de ey şahidler), şahidliği Allah için doğru ifa edin. Bu, size söylenen var ya, onunla Allah’a ve ahiret gününe iman etmekte olan kimselere öğüt verilir. Kim de Allah’dan korkarsa, ona (darlıktan genişliğe) bir çıkış yolu ihsan eder.
Ali Fikri Yavuz