TALÂK SURESİ 2. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. 12 âyettir. Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.
فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَأَشْهِدُوا ذَوَيْ عَدْلٍ مِّنكُمْ وَأَقِيمُوا الشَّهَادَةَ لِلَّهِ ذَلِكُمْ يُوعَظُ بِهِ مَن كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مَخْرَجًا ﴿٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe izâ | böylece, artık ... olduğu zaman |
belagne | erişti, tamamlandı, sona erdi |
ecele-hunne | onların belirli süresi, bekleme süreleri |
fe emsikû-hunne | bundan sonra, artık onları tutun |
bi ma'rûfin | örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle |
ev fârikû-hunne | veya onlardan ayrılın (serbest bırakın) |
bi ma'rûfin | örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle |
ve eşhidû | ve şahit olsun |
zevey | sahip (iki kişi) |
adlin | adalet |
min-kum | sizden |
ve ekîmû | ve yerine getirin |
eş şehâdete | şahitlik |
li allâhi | Allah için |
zâlikum | işte bu |
yûazu | vaazolunur, vaazedilir |
bi-hî | onunla |
men | kimse(ler) |
kâne | oldu |
yu'minu | îmân eder |
billâhi | Allah'a |
ve el yevmi el âhiri | ve ahir güne, sonraki güne |
ve men | ve kim |
yettekı | takva sahibi olur |
allâhe | Allah |
yec'al | kılar, yapar |
lehu | ona |
mahracen | çıkış yeri, yükselme yeri |
Böylece onların (boşadığınız hanımlarınızın) bekleme süreleri tamamlandığı (iddetleri sona erdiği) zaman artık onları marufla (örfe uygun olarak güzellikle ve iyilikle) tutun (barındırın) veya marufla onlardan ayrılın (onları iyilikle serbest bırakın). Ve sizden adalet sahibi iki kişi şahitlik etsin (şahit olsun). Şahitliği Allah için yapın. Allah’a ve ahir güne (Allah’a ulaşma gününe) inanan kimseye işte bununla vaazedilir (böyle yapması istenir). Ve kim Allah’a karşı takva sahibi olursa, (Allah) ona bir çıkış yeri nasip kılar.
TALÂK SURESİ 2. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
İmdi, sürelerinin sonuna yaklaştıklarında ya onları meşru bir biçimde tutun, ya da meşru bir biçimde ayırın; ve siz(in toplumunuz)dan iki kişiyi de şahit olarak bulundurun; ve (hepiniz) şahitliği Allah için dürüstçe yapın! Bakın, bütün bunlar, Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman edenlere verilen bir öğüttür. Ve her kim Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde olursa, O onun için bir kapı aralar
Mustafa İslamoğlu