Medine döneminde inmiştir. 12 âyettir. Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.


أَسْكِنُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ سَكَنتُم مِّن وُجْدِكُمْ وَلَا تُضَارُّوهُنَّ لِتُضَيِّقُوا عَلَيْهِنَّ وَإِن كُنَّ أُولَاتِ حَمْلٍ فَأَنفِقُوا عَلَيْهِنَّ حَتَّى يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ فَإِنْ أَرْضَعْنَ لَكُمْ فَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَأْتَمِرُوا بَيْنَكُم بِمَعْرُوفٍ وَإِن تَعَاسَرْتُمْ فَسَتُرْضِعُ لَهُ أُخْرَى ﴿٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

eskinû- hunne min haysu sekentum min vucdi-kum ve lâ tudârrû-hunne li tudayyikû aleyhinne ve in kunne ulâti hamlin fe enfikû aleyhinne hattâ yada’ne hamle- hunne fe in erda'ne lekum fe âtû-hunne ucûra-hunne ve i'temirû beyne-kum bi ma'rûfin ve in teâsertum fe se-turdıu lehu uhrâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
eskinû- hunne onları (kadınları) iskân edin, oturtun
min haysu yerden
sekentum siz iskân oldunuz, siz ikâmet ettiniz, mesken edindiniz
min vucdi-kum gücünüzün yettiğinden (yettiği kadar)
ve lâ tudârrû-hunne ve onlara zarar vermeyin
li tudayyikû sıkıntıya düşürmek için
aleyhinne onlara, onları
ve in ve eğer
kunne onlar (kadınlar) oldu
ulâti işte onlar, onlar
hamlin yüklü, hamile
fe o taktirde, o zaman
enfikû infâk edin, nafaka verin
aleyhinne onlara
hattâ ... oluncaya kadar
yada’ne koyar, bırakır, doğurur
hamle- hunne yükleri, bebekleri
fe in bundan sonra eğer
erda'ne emzirirlerse
lekum sizin için
fe âtû-hunne o taktirde, o zaman onlara verin
ucûra-hunne onların ücretleri
ve i'temirû ve görüşün
beyne-kum kendi aranızda
bi ma'rûfin marufla, güzellikle, örf ve adete uygun olarak
ve in teâsertum eğer bir güçlüğünüz olursa, zorlanırsanız
fe o taktirde, o zaman
se-turdıu emzirteceksin(iz)
lehu onu
uhrâ bir diğeri, bir başkası

Sizin ikâmet ettiğiniz yerin bir kısmında, gücünüz yettiği kadar onları oturtun. Ve onları sıkıntıya düşürmek için onlara zarar vermeyin ve eğer onlar yüklü (hamile) iseler, o taktirde yüklerini bırakıncaya (doğum oluncaya) kadar onlara infâk edin (nafakalarını verin). Ve eğer bundan sonra sizin için emzirirlerse, o zaman onların ücretlerini verin. Ve maruf ile aranızda görüşün. Ve eğer bir güçlüğünüz olursa (zorlanırsanız), o taktirde onu bir başkasına emzirteceksiniz.

TALÂK SURESİ 6. Ayeti Celal Yıldırım Meali

(Boşayıp da henüz iddeti sona ermemiş) kadınları, gücünüz ve imkânınız elverdiği nisbette oturduğunuz yerde oturtun. Sıkıntıya uğratmak için kendilerine sakın zarar vermeyin. Eğer o (boşadığınız) kadınlar gebe iseler, doğumlarını yapıncaya kadar nafakalarını verin. Size ait çocuğu emzirirse ücretlerini verin. (Bu hususları) aranızda güzellikle örfe uygun şekilde görüşün. Eğer aranızda sıkıntıya sebep bir anlaşmazlık çıkarsa, çocuğu başka bir kadın emzirecek (şekilde karar alabilirsiniz).

Celal Yıldırım