Medine döneminde inmiştir. 12 âyettir. Sûre, adını işlediği konudan almıştır. “Talâk“ boşamak demektir.


فَذَاقَتْ وَبَالَ أَمْرِهَا وَكَانَ عَاقِبَةُ أَمْرِهَا خُسْرًا ﴿٩﴾


TALÂK SURESİ 9. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe zâkat vebâle emri-hâ ve kâne âkıbetu emri-hâ husran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, böylece
zâkat tattı
vebâle vebal, kötü netice, ağır ceza
emri-hâ onun işi, işi
ve kâne ve oldu
âkıbetu akıbet, son
emri-hâ onun işi, işi
husran hüsran

Böylece (o ülke halkları) işlerinin vebalini tattı. Ve onların işlerinin sonu hüsran oldu.

TALÂK SURESİ 9. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.

Diyanet İşleri

Derken yaptıklarının vebâlini tatmışlardır da işlerinin sonu, ziyan olup gitmiştir.

Abdulbaki Gölpınarlı

Böylece onlar da yaptıklarının karşılığını tatmışlar ve işlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.

Adem Uğur

Böylece işlerinin vebalini tattı ve işlerinin sonu hüsran oldu.

Ahmed Hulusi

Allah ve Rasulünün ortaya koyduğu düzene, şeriata karşı uyguladıkları planlarının cezasını tattılar. Hayatları dünyada da, âhirette de hüsran ile neticelendi.

Ahmet Tekin

Böylece onlar yaptıklarının cezasını tattılar. İşlerinin sonu da hüsran oldu.

Ahmet Varol

Artık o (ülkelerin halkı), yaptığı kötülüğü taddı ve işinin sonucu bir hüsran oldu.

Ali Bulaç

Öylece küfürlerinin cezasını taddılar ve işlerinin sonu bir hüsran oldu. (Ahirette de bir perişanlık içindeler.)

Ali Fikri Yavuz

Onlar, islerinin karsiligini tattilar; islerinin sonu husran oldu.

Bekir Sadak

Böylece onlar, yaptıklarının vebalini tattılar da işlerinin sonu hüsran oldu.

Celal Yıldırım

Onlar, işlerinin karşılığını tattılar; işlerinin sonu hüsran oldu.

Diyanet İşleri (eski)

Böylece onlar da yaptıklarının karşılığını tatmışlar ve işlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.

Diyanet Vakfi

Kararlarının sonucunu tattılar. Kararlarının sonucu bir hüsran oldu.

Edip Yüksel

O suretle emrinin vebalini tattı ve işinin akıbeti bir hüsran oldu

Elmalılı Hamdi Yazır

O şekilde yaptığının cezasını tattı ve işinin sonucu bir hüsran oldu.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

İşlerinin vebalini tattılar. İşlerinin sonucu tam bir hüsran olmuştur.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Onlar yaptıklarının karşılığını tatmışlardır. İşlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.

Seyyid Kutub

Artık o (ülkelerin halkı), buyruğunun karşılığını tattı ve buyruğunun sonucu bir hüsran oldu.

Gültekin Onan

İşte o (her memleket halkı) yapdığının ağırlığını tatmış, işinin sonu bir hüsran (ve helak) olmuşdur.

Hasan Basri Çantay

Öyle ki (onlar) işlerinin vebâlini tattı ve işlerinin âkıbeti hüsrân oldu!

Hayrat Neşriyat

Onlar, yaptıklarının karşılığını tatmışlardır. İşlerinin sonu ise hüsran olmuştur

İbni Kesir

Ve böylece onlar kendi yaptıklarının kötü meyvelerini tattılar; (bu dünyada,) yaptıklarının sonu yıkım oldu;

Muhammed Esed

Artık işlerinin vebalini tattı ve işlerinin sonu bir hüsrândan ibaret oldu.

Ömer Nasuhi Bilmen

Böylece onlar kendi yaptıklarının cezasını çektiler. İşlerinin sonucu da tam bir hüsran oldu.

Ömer Öngüt

Yaptıklarının cezasını çektiler ve yaptıklarının sonucu hüsran oldu.

Şaban Piriş

Böylece kötü işlerinin sorumluluğunu tattılar, işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.

Suat Yıldırım

İşinin vebâlini taddı. İşinin sonucu da tüm bir ziyan idi.

Süleyman Ateş

Artık o (ülkelerin halkı), yaptığı kötülüğü taddı ve işinin sonucu da bir hüsran oldu.

Tefhim-ul Kuran

Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu hüsran oldu.

Ümit Şimşek

Böylece onlar, yaptıklarının vebalini tattılar ve işlerinin sonu hüsran oldu.

Yaşar Nuri Öztürk

Derken onlar yaptıklarının karşılığını tatmışlardır ve bu dünyada yaptıkları işlerin sonu zarar ve ziyan olup gitmiştir.

Abdullah Parlıyan

Böylece yaptıklarının cezasını çekmişler ve sonuçları hüsran olmuştur.

Bayraktar Bayraklı

Böylece onlar kendi yaptıklarının cezasını tattılar ve yaptıklarının sonu (dünyada) yıkım oldu.

Cemal Külünkoğlu

Artık o (ülkelerin halkı), yaptığı kötülüğü tattı ve işinin sonucu da bir hüsran oldu.

Kadri Çelik

İşlediklerinin vebalini çektiler ve işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.

Ali Ünal

Artık o, yaptığı kötülüğü tattı ve işinin sonucu bir hüsran oldu.

Harun Yıldırım

Nihayet yaptıklarının vebalini tatmışlar, işledikleri şeyler sonucunda yıkıma uğramışlardır.

Mustafa İslamoğlu

Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.

Sadık Türkmen

Dolaysıyla yaptıkları yanlış işlerin vebalini çekmişler ve işlerinin sonucu da hüsranla sona ermiştir.

İlyas Yorulmaz

Böylece (o ülke halkları) işlerinin vebalini tattı. Ve onların işlerinin sonu hüsran oldu.

İmam İskender Ali Mihr