TEGÂBUN SURESİ 14. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen “et-Teğâbun” kelimesinden almıştır. Teğâbun, aldanma demektir. İnanmayanların aldanışları, Kıyamet gününde açıkça ortaya çıkacağı için bugüne “Yevmü’t-Teğâbun (aldanma günü)” denmiştir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ وَأَوْلَادِكُمْ عَدُوًّا لَّكُمْ فَاحْذَرُوهُمْ وَإِن تَعْفُوا وَتَصْفَحُوا وَتَغْفِرُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿١٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey! |
ellezîne | o kimseler, onlar, ... olanlar |
âmenû | îmân edenler, âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler |
inne | muhakkak ki |
min ezvâci-kum | sizin eşlerinizden |
ve evlâdi-kum | ve sizin evlâtlarınız, çocuklarınız |
aduvven | düşman |
lekum | sizin için |
fe ahzerû-hum | artık onlardan sakının |
ve in ta'fû | ve eğer affederseniz |
ve (in) tasfehû | ve hoşgörürseniz, kusurlarına bakmazsanız |
ve (in)tagfirû | ve bağışlarsanız |
fe | o taktirde |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
gafûrun | gafûr, bağışlayan, mağfiret eden |
rahîmun | Rahîm esması ile tecelli eden |
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Muhakkak ki, sizin zevcelerinizden ve evlâtlarınızdan size düşman olanlar vardır. Artık onlardan sakının. Ve eğer onları affeder, kusurlarına bakmazsanız ve bağışlarsanız, o taktirde muhakkak ki Allah; Gafur’dur, Rahîm’dir.
TEGÂBUN SURESİ 14. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Ey iman edenler! Eşlerinizden ve evlatlarınızdan size düşman olanlar da çıkabilir. Böyle olanlara karşı dikkatli olun! Bununla beraber müsamaha eder, kusurlarına bakmaz, onları affederseniz bu da sizin için bir fazilettir. Çünkü Allah da gafûrdur, rahîmdir (affı ve ihsanı boldur. Siz kusurları bağışlarsanız O da size öyle muamele eder).
Suat Yıldırım