TEGÂBUN SURESİ 16. Ayeti Kadri Çelik Meali
Medine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen “et-Teğâbun” kelimesinden almıştır. Teğâbun, aldanma demektir. İnanmayanların aldanışları, Kıyamet gününde açıkça ortaya çıkacağı için bugüne “Yevmü’t-Teğâbun (aldanma günü)” denmiştir.
فَاتَّقُوا اللَّهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ وَاسْمَعُوا وَأَطِيعُوا وَأَنفِقُوا خَيْرًا لِّأَنفُسِكُمْ وَمَن يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴿١٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
ittekû
allâhe
mâ
isteta'tum
ve ismeû
ve etîû
ve enfikû
hayran
li enfusi-kum
ve men yûka
şuhha nefsi-hî
fe
ulâike
hum el muflihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | artık |
ittekû | takva sahibi olun |
allâhe | Allah'a |
mâ | şey, ne, kadar |
isteta'tum | sizin gücünüz yetti, yapabildiniz |
ve ismeû | ve dinleyin |
ve etîû | ve itaat edin |
ve enfikû | ve infâk edin, verin |
hayran | hayır olarak |
li enfusi-kum | nefsiniz için, kendiniz için |
ve men yûka | ve kim korursa, sakındırırsa |
şuhha nefsi-hî | nefsinin cimriliği |
fe | o taktirde |
ulâike | işte onlar |
hum el muflihûne | onlar felâha erenlerdir |
Artık Allah’a karşı gücünüzün yettiği kadar (en üst seviyede) takva sahibi olun. Dinleyin ve itaat edin! Ve kendiniz için hayır olarak infâk edin (verin). Ve kim nefsinin cimriliğinden kendini korursa (sakındırırsa), o taktirde işte onlar; onlar felaha (kurtuluşa) erenlerdir.
TEGÂBUN SURESİ 16. Ayeti Kadri Çelik Meali
Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan korkup sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Kadri Çelik