Medine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen “et-Teğâbun” kelimesinden almıştır. Teğâbun, aldanma demektir. İnanmayanların aldanışları, Kıyamet gününde açıkça ortaya çıkacağı için bugüne “Yevmü’t-Teğâbun (aldanma günü)” denmiştir.


يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَيَعْلَمُ مَا تُسِرُّونَ وَمَا تُعْلِنُونَ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ ﴿٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ya'lemu fî es semâvâti ve el ardı ve ya'lemu tusirrûne ve mâ tu'linûne ve allâhu alîmun bi zâti es sudûri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ya'lemu bilir
şey, şeyler
fî es semâvâti semalarda, göklerde
ve el ardı ve arz, yeryüzü, yer
ve ya'lemu ve bilir
şey, şeyler
tusirrûne gizliyorsunuz
ve mâ ve şey, şeyler
tu'linûne (aleni olarak) açıklıyorsunuz
ve allâhu ve Allah
alîmun en iyi bilen
bi zâti sahip olan, ...'de olan
es sudûri sadırlar, sineler, gönüller

Göklerde ve yerde olanları bilir. Ve gizlediklerinizi, açıkladıklarınızı bilir. Ve Allah, sadırlarda (gönüllerde) olanı en iyi bilendir.

TEGÂBUN SURESİ 4. Ayeti Ömer Öngüt Meali

Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah göğüslerin özünü bilendir.

Ömer Öngüt