TEGÂBUN SURESİ 6. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen “et-Teğâbun” kelimesinden almıştır. Teğâbun, aldanma demektir. İnanmayanların aldanışları, Kıyamet gününde açıkça ortaya çıkacağı için bugüne “Yevmü’t-Teğâbun (aldanma günü)” denmiştir.
ذَلِكَ بِأَنَّهُ كَانَت تَّأْتِيهِمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَقَالُوا أَبَشَرٌ يَهْدُونَنَا فَكَفَرُوا وَتَوَلَّوا وَّاسْتَغْنَى اللَّهُ وَاللَّهُ غَنِيٌّ حَمِيدٌ ﴿٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
zâlike | işte bu |
bi | sebebiyle |
enne-hu | onların ... olmaları |
kânet | oldu |
te'tî-him | onlara getirdi |
rusulu-hum | onların resûlleri |
bi el beyyinâti | açık delilleri |
fe kâlû | o zaman dediler |
e beşerun | bir beşer mi? |
yehdûne-nâ | bizi hidayete erdirecek |
fe keferû | böylece inkâr ettiler |
ve tevellev | ve yüz çevirdiler |
vestagne (ve istagne) | ve müstağni olduğunu gösterdi |
allâhu | Allah |
ve allâhu | ve Allah |
ganiyyun | ganidir, zengindir, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur |
hamîdun | kendisine çok hamdedilen |
İşte bu, onlara resûlleri beyyineler (açık deliller) getirdiği zaman: “Bir beşer mi bizi hidayete erdirecek?” demeleri sebebiyledir. Böylece inkâr ettiler ve yüz çevirdiler. Ve Allah, müstağni olduğunu (Kendisinin hiçbir şeye ve de onların îmânlarına da ihtiyacı olmadığını) gösterdi. Ve Allah; Gani’dir, Hamîd’dir.
TEGÂBUN SURESİ 6. Ayeti Ali Ünal Meali
Şundan ki, kendilerine gönderilen rasûller onlara apaçık delillerle, belgelerle geldiler, fakat onlar, “Bizim gibi ölümlü bir insan, bir beşer mi bize yol gösterecekmiş?!” dediler ve (o rasûlleri de, getirdikleri gerçeği de) inkâr edip, kendilerine yapılan çağrılara, ikazlara da hep arkalarını döndüler. Allah’ın onlara, (iman ve itaatlerine) bir ihtiyacı yoktu. Allah, Ğaniyy (mutlak servet sahibi, herhangi bir ihtiyaçtan ve halkın Kendisi’ne yönelip yönelmemesinden mutlak müstağni)dir; Hamîd (bilakis her varlık O’na muhtaç olup, O, hamd ve övgüye mutlak manâda lâyık olan)dır.
Ali Ünal