Mekke döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “küvviret” fiilinin mastarından almıştır. Tekvîr, dürmek demektir.


وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ ﴿٢٣﴾


TEKVÎR SURESİ 23. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad raâ-hu bi el ufuki el mubîni
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun
raâ-hu onu gördü
bi el ufuki ufukta
el mubîni apaçık

Ve andolsun (resûl), O’nu (Cebrail A.S’ı) ufukta apaçık gördü.

TEKVÎR SURESİ 23. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Andolsun o, Cebrâil’i apaçık ufukta gördü.

Diyanet İşleri

Ve andolsun, onu, apaydın tanyerinde gördü.

Abdulbaki Gölpınarlı

Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.

Adem Uğur

Andolsun ki Onu apaçık ufuk olarak müşahede etti!

Ahmed Hulusi

Andolsun o Cibril’i apaçık, ufukta gördü.

Ahmet Tekin

Andolsun ki o, onu apaçık bir ufukta görmüştür.

Ahmet Varol

Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.

Ali Bulaç

And olsun ki, Peygamber, o Cebrâil’i açık ufukta gördü.

Ali Fikri Yavuz

And olsun ki, o, Cebrail'i apacik ufukta gormustur.

Bekir Sadak

And olsun ki. O, onu (Muhammed, Melek Cebrail'i) açık ufukta gördü.

Celal Yıldırım

And olsun ki, o, Cebrail'i apaçık ufukta görmüştür.

Diyanet İşleri (eski)

Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.

Diyanet Vakfi

Onu apaçık bir ufukta görmüştür.

Edip Yüksel

Vallahi gördü onu açık ufukta

Elmalılı Hamdi Yazır

Vallahi onu (Cebrail) açık ufukta gördü.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Şüphesiz (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.

Seyyid Kutub

Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.

Gültekin Onan

Andolsun ki O (saahibiniz) onu apaçık ufukda görmüşdür.

Hasan Basri Çantay

And olsun ki, onu (Cebrâîl’i) apaçık, ufukta gördü.

Hayrat Neşriyat

Andolsun ki; onu, apaçık ufukta görmüştür.

İbni Kesir

o gerçekten (meleği) gördü, berrak bir ufukta (gördü) onu;

Muhammed Esed

(23-25) Andolsun ki, onu apaçık ufukta gördü. Ve o, (peygamber) gaybe ait hususta behil değildir. Ve o, tardedilen bir şeytanın sözü değildir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Andolsun ki onu apaçık ufukta görmüştür.

Ömer Öngüt

Onu (Cebrail’i) apaçık ufukta görmüştür.

Şaban Piriş

O, vahyi getiren elçi Cebrail’i, apaçık ufukta görmüştü.

Suat Yıldırım

Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.

Süleyman Ateş

Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.

Tefhim-ul Kuran

And olsun, onu apaçık ufukta gördü.

Ümit Şimşek

Yemin olsun ki, onu apaçık ufukta gördü.

Yaşar Nuri Öztürk

Andolsun Muhammed vahiy getiren Cibrîl'î berrak bir ufukta gördü.

Abdullah Parlıyan

(22-24) Sizin arkadaşınız Muhammed, kesinlikle deli değildir. O, meleği apaçık ufukta görmüştü. O, gaypten gelen bilgileri sizden esirgeyemez.

Bayraktar Bayraklı

Şüphesiz (Muhammed) onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.

Cemal Külünkoğlu

Şüphesiz o (Peygamber), onu (Cebrail'i) apaçık bir ufukta görmüştür.

Kadri Çelik

O, (vahyi getiren elçi Cebrail’i) apaçık ufukta gördü.

Ali Ünal

Andolsun onu apaçık bir ufukta görmüştür.

Harun Yıldırım

Doğrusu o, meleği berrak bir ufukta görmüştür.

Mustafa İslamoğlu

Apaçık ufukta onu/Cebrail’i gördü.

Sadık Türkmen

O, (daha önce) vahiy meleğini açık bir ufukta görmüştü.

İlyas Yorulmaz

Ve andolsun (resûl), O’nu (Cebrail A.S’ı) ufukta apaçık gördü.

İmam İskender Ali Mihr