Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَآخَرُونَ اعْتَرَفُواْ بِذُنُوبِهِمْ خَلَطُواْ عَمَلاً صَالِحًا وَآخَرَ سَيِّئًا عَسَى اللّهُ أَن يَتُوبَ عَلَيْهِمْ إِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿١٠٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve âharûne i'terefû bi zunûbi-him haletû amelen sâlihan ve âhara seyyien asâ allâhu en yetûbe aleyhim inne allâhe gafûrun rahîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve âharûne i'terefû ve diğerleri itiraf ettiler (savaştan geri kalanlar)
bi zunûbi-him günahlarını
haletû karıştırdılar
amelen sâlihan salih amel (nefsi ıslâh edici amel)
ve âhara ve diğer
seyyien kötü
asâ allâhu umulur ki Allah
en yetûbe aleyhim onların tövbelerini kabul eder
inne allâhe muhakkak ki Allah
gafûrun gafur, mağfiret eden
rahîmun rahîm, rahmet nuru gönderen

Ve diğerleri (savaştan geri kalanların bir kısmı), günahlarını itiraf ettiler. Salih ameli, diğer kötü (amel)le karıştırdılar. Umulur ki; Allah, onların tövbelerini kabul eder, muhakkak ki; Allah, Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm (rahmet nuru gönderen)’dir.

TEVBE SURESİ 102. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Diğerleri de günahlarını itiraf ettiler, onlar salih bir ameli bir başka kötüyle karıştırmışlardır. Umulur ki Allah tevbelerini kabul eder. Hiç şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

Tefhim-ul Kuran