Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


أَلَمْ يَعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ وَيَأْخُذُ الصَّدَقَاتِ وَأَنَّ اللّهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ ﴿١٠٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem ya'lemû enne allâhe huve yakbelu et tevbete an ibâdi-hi ve ye'huzu es sadakâti ve enne allâhe huve et tevvâbu er rahîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lem ya'lemû bilmiyorlar mı
enne allâhe Allah’ın ... olduğunu, (muhakkak ki Allah)
huve O'dur
yakbelu kabul eder
et tevbete tövbe
an ibâdi-hi kullarından
ve ye'huzu ve alır
es sadakâti sadakalar
ve enne allâhe ve muhakkak ki Allah, (Allah’ın ... olduğunu)
huve o
et tevvâbu tövbeleri kabul eden
er rahîmu rahmet nuru gönderen

Allah’ın kullarından, tövbeleri kabul ettiğini ve sadakaları aldığını (kabul ettiğini) bilmiyorlar mı? Ve muhakkak ki Allah, tövbeleri kabul eden ve Rahîm (rahmet nuru gönderen)’dir.

TEVBE SURESİ 104. Ayeti Süleyman Ateş Meali

Bilmediler mi ki, kullarından tevbeyi kabul eden, sadakaları alan Allah'tır. Ve Allâh, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir.

Süleyman Ateş