Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَآخَرُونَ مُرْجَوْنَ لِأَمْرِ اللّهِ إِمَّا يُعَذِّبُهُمْ وَإِمَّا يَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَاللّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ﴿١٠٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve âharûne murcevne li emri allâhi immâ yuazzibu-hum ve immâ yetûbu aleyhim ve allâhu alîmun hakîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve âharûne ve diğerleri
murcevne ertelenmiş olanlar, tehir edilmiş olanlar
li emri allâhi Allah'ın emri için
immâ yahut, veya, ya, ya da
yuazzibu-hum onları azaplandırır
ve immâ ve yahut, veya, ya, ya da
yetûbu tövbeleri kabul eder
aleyhim onların
ve allâhu ve Allah
alîmun en iyi bilen
hakîmun hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

Ve diğerleri, Allah’ın emri için ertelenmiştir. Onları ya azaplandırır ya da onların tövbesini kabul eder. Ve Allah; Alîm’dir (en iyi bilen), Hakîm’dir (hüküm veren, hikmet sahibi).

TEVBE SURESİ 106. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Bir başka bölük de var ki işleri, Allah'ın emrine kalmış; dilerse azaplandırır onları, dilerse tövbelerini kabûl eder ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sâhibidir.

Abdulbaki Gölpınarlı