TEVBE SURESİ 106. Ayeti Ali Ünal Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَآخَرُونَ مُرْجَوْنَ لِأَمْرِ اللّهِ إِمَّا يُعَذِّبُهُمْ وَإِمَّا يَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَاللّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ﴿١٠٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve âharûne | ve diğerleri |
murcevne | ertelenmiş olanlar, tehir edilmiş olanlar |
li emri allâhi | Allah'ın emri için |
immâ | yahut, veya, ya, ya da |
yuazzibu-hum | onları azaplandırır |
ve immâ | ve yahut, veya, ya, ya da |
yetûbu | tövbeleri kabul eder |
aleyhim | onların |
ve allâhu | ve Allah |
alîmun | en iyi bilen |
hakîmun | hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |
Ve diğerleri, Allah’ın emri için ertelenmiştir. Onları ya azaplandırır ya da onların tövbesini kabul eder. Ve Allah; Alîm’dir (en iyi bilen), Hakîm’dir (hüküm veren, hikmet sahibi).
TEVBE SURESİ 106. Ayeti Ali Ünal Meali
Daha başkaları da var ki, durumları Allah’ın haklarında vereceği hükme kalmıştır; O, onları ister cezalandırır, isterse tevbeye muvaffak kılar ve affeder. Allah, her şeyi, (bu arada kimin cezaya müstahak, kimin affa lâyık olduğunu) hakkıyla bilen ve her yaptığı ilme dayanandır; her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.
Ali Ünal