TEVBE SURESİ 109. Ayeti Seyyid Kutub Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
أَفَمَنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَى تَقْوَى مِنَ اللّهِ وَرِضْوَانٍ خَيْرٌ أَم مَّنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَىَ شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَانْهَارَ بِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ﴿١٠٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e fe men | o kimse mi? |
essese | tesis etti, kurdu |
bunyâne-hu | binasının temelini kuran |
alâ takvâ | takva üzerine |
min allâhi | Allah'tan |
ve rıdvânin | ve rıza |
hayrun | daha hayırlı |
em men | veya, yoksa o kimse (mi) |
essese | tesis etti, kurdu |
bunyâne-hu | binasının temelini kuran |
alâ şefâ | kenar üzerine, kenarına |
curufin | curuf, sellerin getirip yığdığı çamur, çürük, yıkılan toprak, çamur yığını |
hârin | kayan, düşen, devrilen |
fenhâra (fe inhâra) | böylece yıkılır, göçer |
bi-hi | onunla birlikte, beraber |
fî nâri cehenneme | cehennem ateşinin içine |
ve allâhu | ve Allah |
lâ yehdî | hidayete erdirmez |
el kavme ez zâlimîne | zalimler kavmi, topluluğu, zalim kavim |
Artık binasını Allah’tan takva ve rıza üzerine kuran mı, daha hayırlıdır, yoksa binasını kayan (düşen) bir çamur yığını kenarına kuran (tesis eden) kimse mi? Böylece cehennem ateşinin içine onunla beraber (kendisi de) göçer. Ve Allah, zalimler kavmini (topluluğunu) hidayete erdirmez.
TEVBE SURESİ 109. Ayeti Seyyid Kutub Meali
Yapısını Allah korkusu ve hoşnutluğu temeli üzerine kuran mı hayırlıdır, yoksa yapısını kaymak üzere olan bir yarın üzerine kurup da o yarla birlikte cehenneme kayan kimse mi hayırlıdır? Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez.
Seyyid Kutub