Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


فَإِن تَابُواْ وَأَقَامُواْ الصَّلاَةَ وَآتَوُاْ الزَّكَاةَ فَإِخْوَانُكُمْ فِي الدِّينِ وَنُفَصِّلُ الآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ ﴿١١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe in tâbû ve ekâmus salâte ve âtuz zekâte fe ıhvânu-kum fî ed dîni ve nufassılu el âyâti li kavmin ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, bundan sonra
in eğer
tâbû tövbe ettiler
ve ekâmus salâte ve namazı ikâme ettiler
ve âtuz zekâte ve zekâtı verdiler
fe ıhvânu-kum artık sizin kardeşlerinizdir
fî ed dîni dînde
ve nufassılu el âyâti ve âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz
li kavmin bir kavim için
ya'lemûne bilirler

Bundan sonra eğer onlar, (resûlün önünde Allah’a ulaşmayı dileyerek) tövbe ederlerse ve namazı ikâme ederlerse (kılarlarsa) ve zekâtı verirlerse artık (onlar), sizin dînde kardeşlerinizdir. Ve bilen bir kavim (topluluk) için âyetleri ayrı ayrı açıklıyoruz.

TEVBE SURESİ 11. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Eğer tevbe ederler, isyandan vazgeçerler, Allah’a itaate yönelirler, namazı âdâbına riâyet ederek, aksatmadan âşikâre kılarlar, vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verirlerse, onlar, o zaman dinde kardeşlerinizdir, sizinle eşit haklara sahiptirler. İlimde ilerlemeye devam eden kavimlere, bilgi toplumlarına şeriatın hedefini belirtmek ve hayata geçirmek için âyetleri ayrıntılarıyla açıklıyoruz.

Ahmet Tekin