TEVBE SURESİ 111. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
إِنَّ اللّهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُم بِأَنَّ لَهُمُ الجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْدًا عَلَيْهِ حَقًّا فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنجِيلِ وَالْقُرْآنِ وَمَنْ أَوْفَى بِعَهْدِهِ مِنَ اللّهِ فَاسْتَبْشِرُواْ بِبَيْعِكُمُ الَّذِي بَايَعْتُم بِهِ وَذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ﴿١١١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne allâhe işterâ | muhakkak ki Allah satın aldı |
min el mu'minîne | mü'minlerden |
enfuse-hum | onların nefslerini |
ve emvâle-hum | ve onların mallarını |
bi enne | ...’den dolayı, ... verilecek karşılık |
lehum | onlara, onlar için |
el cennete | cennet |
yukâtilûne | savaşırlar |
fî sebîli allâhi | Allah'ın yolunda, Allah yolunda |
fe yaktulûne | böylece öldürürler |
ve yuktelûne | ve öldürülürler |
va'den | vaad |
aleyhi | onun üzerine |
hakkan | hak olan |
fî et tevrâti | Tevrat'ta |
ve el incîli | ve İncil |
ve el kur'âni | ve Kur'ân |
ve men | ve kimdir, kim vardır |
evfâ bi ahdi-hi | ahdine vefa etti, ahdini daha iyi ifa etti, yerine getirdi |
min allâhi | Allah'tan |
fe istebşirû | artık sevinin |
bi bey'ı-kum | alışverişiniz ile |
ellezî bâya'tum | ki o yaptığınız alışveriş |
bi-hi | onunla |
ve zâlike | ve işte |
huve el fevzu el azîmu | bu büyük mükâfattır |
Allah muhakkak ki; Allah yolunda savaşan, böylece öldüren ve öldürülen mü’minlerden onlara verilecek cennet karşılığında, canlarını ve mallarını satın almıştır. (Bu), Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’ân’da, O’nun (Allah’ın) üzerine hak olan vaaddir. Allah’tan daha çok ahdine vefa eden kimdir? O’nunla yaptığınız alışveriş ile sevinin! Ve işte o, en büyük fevz (mükâfat)dir.
TEVBE SURESİ 111. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Allah, Cennete kavuşma karşılığında, mü’minlerin İslâm uğrunda canları ve mallarıyla gönüllü fedailiğine talip olmuştur. Allah yolunda, İslâm uğrunda savaşacaklar, şehit edileceklerini bilerek düşmana can ve mal zayiatı verdirmeye devam edecekler. Savaş ve cihad karşılığında mü’minleri cennetle mükâfatlandırması, yazılı ve şifahî bilgileri, sünneti içeren Tevrat’ta da, İncil’de de, Kur’ân’da da, Allah’ın kendisini sorumlu tuttuğunu bildirdiği ilâhî, hak bir vaattir. Allah’tan daha çok ahdine, sözüne riâyet edecek kim var? O halde, onunla yaptığınız biatlerden, peygamberiyle yaptığınız sosyal ve siyasî sözleşmelerden, tek tek açıkça reylerinizi belirtmenizden dolayı, birbirinizi müjdeleyip sevinin. İşte bu büyük bir mutluluktur.
Ahmet Tekin