TEVBE SURESİ 112. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
التَّائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدونَ الآمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّهِ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ ﴿١١٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
et tâibûne | tövbe edenler |
el âbidûne | Allah'a kul olanlar |
el hâmidûne | hamdedenler |
es sâihûne | oruç tutanlar, Allah yolunda seyahat edenler (savaşmak için, Allah'ın ismini duyurmak için, yeryüzünü ibretle gezip tefekkür etmek için) |
er râkiûne | rükû edenler |
es sâcidûne | secde edenler |
el âmirûne | emredenler |
bi el ma'rûfi | iyilikle, irfan ile |
ve en nâhûne | ve nehyedenler, yasaklayanlar |
an el munkeri | münkerden, kötülükten |
ve el hâfizûne | ve muhafaza edenler, koruyanlar |
li hudûdi allâhi | Allah'ın hudutlarını |
ve beşşiri el mu'minîne | ve mü'minleri müjdele |
Tövbe edenleri, (Allah’a) kul olanları, hamdedenleri, oruç tutanları veya seyahat edenleri (Allah yolunda hicret edenleri, savaşmak için veya Allah’ın adını yüceltmek, dînini kuvvetlendirmek için, Allah yolunda hizmet için, ilim tahsil etmek için yurtlarından çıkanları, Allah’a ulaştırmak için ruhlarını yola çıkaranları, yeryüzünde ibretle gezip tefekkür edenleri); rükû ve secde edenleri, ma’rufla emredenleri, münkerden nehyedenleri (yasaklayanları), Allah’ın hudutlarını muhafaza edenleri ve mü’minleri müjdele!
TEVBE SURESİ 112. Ayeti Suat Yıldırım Meali
O tövbe edenler, o ibadet edenler, o hamd edenler, Allah’ın rızası için sefer edenler, o rükû edenler, o secdeye kapananlar, iyilikleri yayanlar, kötülükleri önleyenler ve Allah’ın hudutlarını bekleyip koruyanlar yok mu? İşte o müminleri müjdele!
Suat Yıldırım