TEVBE SURESİ 113. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
مَا كَانَ لِلنَّبِيِّ وَالَّذِينَ آمَنُواْ أَن يَسْتَغْفِرُواْ لِلْمُشْرِكِينَ وَلَوْ كَانُواْ أُوْلِي قُرْبَى مِن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمْ أَنَّهُمْ أَصْحَابُ الْجَحِيمِ ﴿١١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
mâ kâne | olmadı, olmaz, olamaz |
li en nebiyyi | bir nebi, bir peygamberler için |
ve ellezîne âmenû | ve âmenû olanlar (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen kimseler) |
en yestagfirû | mağfiret dilemesi |
li el muşrikîne | müşrikler için |
ve lev kânû | olsalar bile |
ulî kurbâ | akraba, yakınlar |
min ba'di | ...den sonra |
mâ tebeyyene | belli olan, açığa çıkan şey, durum |
lehum | onlar için |
enne-hum | muhakkak onlar, çünkü onlar, onların, ... olduğu |
ashâbu el cahîmi | cehennem ehli, cehennem halkı |
Bir nebînin ve âmenû olan kimselerin, müşrikler için, cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra yakınları bile olsa mağfiret dilemeleri olmaz (uygun değildir).
TEVBE SURESİ 113. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştıran kimselerin cehennemlik oldukları besbelli olduktan sonra, yakın akrabalar olsa bile, onların bağışlanmalarını dilemek, artık ne peygambere, ne de iman edenlere yakışır.
Abdullah Parlıyan