Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَمَا كَانَ اللّهُ لِيُضِلَّ قَوْمًا بَعْدَ إِذْ هَدَاهُمْ حَتَّى يُبَيِّنَ لَهُم مَّا يَتَّقُونَ إِنَّ اللّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ ﴿١١٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ kâne allâhu li yudılle kavmen ba'de iz hedâ-hum hattâ yubeyyine lehum mâ yettekûne inne allâhe bi kulli şey'in alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ kâne allâhu ve Allah olmadı, değildir
li yudılle saptıracak, dalâlette bırakacak
kavmen bir kavmi
ba'de sonra
iz hedâ-hum onları hidayete erdirdiği zaman
hattâ oluncaya kadar
yubeyyine açıklanır, belli olur
lehum onlara
mâ yettekûne takva sahibi olacakları şeyler (sakınmaları gerekecek şeyler)
inne allâhe şüphesiz Allah
bi kulli şey'in herşeyi
alîmun en iyi bilen

Allah, bir kavmi hidayete erdirdikten sonra, takva sahibi olacakları şeyler onlara açıklanıncaya kadar (açıklanmadıkça) (o kavmi), dalâlete düşürecek (saptıracak) değildir. Muhakkak ki Allah, herşeyi en iyi bilendir.

TEVBE SURESİ 115. Ayeti Şaban Piriş Meali

Allah, bir topluma hidayet verdikten sonra, onlara sakınılmaları gereken şeyleri açıklamadan, onları sapıklıkta bırakmaz. Şüphesiz ki Allah, her şeyi bilendir.

Şaban Piriş