Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَعَلَى الثَّلاَثَةِ الَّذِينَ خُلِّفُواْ حَتَّى إِذَا ضَاقَتْ عَلَيْهِمُ الأَرْضُ بِمَا رَحُبَتْ وَضَاقَتْ عَلَيْهِمْ أَنفُسُهُمْ وَظَنُّواْ أَن لاَّ مَلْجَأَ مِنَ اللّهِ إِلاَّ إِلَيْهِ ثُمَّ تَابَ عَلَيْهِمْ لِيَتُوبُواْ إِنَّ اللّهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ ﴿١١٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve alâ es selâseti ellezîne hullifû hattâ izâ dâkat aleyhim el ardu bimâ rahubet ve dâkat aleyhim enfusu-hum ve zannû en lâ melcee min allâhi illâ ileyhi summe tâbe aleyhim li yetûbû inne allâhe huve et tevvâbur rahîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve alâ es selâseti ve üç (kişi) de
ellezîne hullifû geri bırakılan kişiler
hattâ hatta
izâ dâkat aleyhim onlara dar gelmişti
el ardu yeryüzü
bimâ rahubet geniş olmasına rağmen
ve dâkat ve dar geldi
aleyhim onlara
enfusu-hum nefsleri
ve zannû ve anladılar
en lâ melcee sığınak olmadığını
min allâhi Allah'tan
illâ ...den başka
ileyhi onlara, kendilerine
summe sonra
tâbe aleyhim onların tövbelerini kabul etti
li yetûbû tövbeleri kabul edilerek yeniden Allah'a dönsünler (ruhlarını yeniden Allah'a ulaştırsınlar) diye
inne allâhe muhakkak ki Allah
huve et tevvâbur rahîmu O tövbeleri kabul edendir, rahmet nuru gönderendir

Ve geri bırakılan (âyet-106: gazadan geri kalıp, haklarındaki hüküm ertelenen) üç kişinin de (tövbeleri kabul edildi: âyet 117). Hatta yeryüzü geniş olmasına rağmen onlara dar gelmişti. Ve nefsleri de kendilerine dar geldi. Kendilerine Allah’tan başka bir melce (sığınak) olmadığını anladılar (kesin olarak idrak ettiler). Sonra (tövbeleri kabul edilerek) ruhlarını yeniden Allah’a ulaştırsınlar diye tövbelerini kabul etti. Muhakkak ki Allah, O; Tevvab’tır (tövbeleri kabul eden), Rahîm’dir (rahmet nurunu gönderen).

TEVBE SURESİ 118. Ayeti Diyanet Vakfi Meali

Ve (seferden) geri bırakılan üç kişinin de (tevbelerini kabul etti). Yeryüzü, genişliğine rağmen onlara dar gelmiş, vicdanları kendilerini sıktıkça sıkmıştı. Nihayet Allah'tan (O'nun azabından) yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını anlamışlardı. Sonra (eski hallerine) dönmeleri için Allah onların tevbesini kabul etti. Çünkü Allah tevbeyi çok kabul eden, pek esirgeyendir.

Diyanet Vakfi