TEVBE SURESİ 12. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَإِن نَّكَثُواْ أَيْمَانَهُم مِّن بَعْدِ عَهْدِهِمْ وَطَعَنُواْ فِي دِينِكُمْ فَقَاتِلُواْ أَئِمَّةَ الْكُفْرِ إِنَّهُمْ لاَ أَيْمَانَ لَهُمْ لَعَلَّهُمْ يَنتَهُونَ ﴿١٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve in | ve eğer |
nekesû | ihlâl ettiler, bozdular |
eymâne-hum | yeminlerini |
min ba'di ahdi-him | ahdlerinden sonra |
ve taanû | ve ayıpladılar, yerdiler, dil uzattılar |
fî dîni-kum | sizin dîniniz hakkında |
fe kâtilû | o zaman savaşın, öldürün |
eimmete el kufri | küfrün liderleri, önderleri |
inne-hum | muhakkak onlar, çünkü onlar |
lâ eymâne | yeminleri yoktur |
lehum | onların |
lealle-hum | umulur ki böylece onlar |
yentehûne | vazgeçerler |
Ve ahdlerinden sonra şâyet yeminlerini bozarlarsa ve dîniniz hakkında dil uzatırlarsa o taktirde küfrün önderleri ile savaşın. Çünkü onların (muhakkak ki; onların), yeminleri yoktur. Böylece (umulur ki) vazgeçerler.
TEVBE SURESİ 12. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Eğer düşmanlarınız bir antlaşma yaptıktan sonra, yeminlerini bozar da, dininizi karalamaya kalkarlarsa, o zaman Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmekle liderlik ve öncülük yapan bu kimseleri öldürün, onların yeminlerine itibar etmeyin. Çünkü onların yemin diye birşeyleri yoktur. Onlara karşı savaşırsanız umulur ki, küfür ve azgınlıklarından vazgeçerler.
Abdullah Parlıyan