Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَلاَ يُنفِقُونَ نَفَقَةً صَغِيرَةً وَلاَ كَبِيرَةً وَلاَ يَقْطَعُونَ وَادِيًا إِلاَّ كُتِبَ لَهُمْ لِيَجْزِيَهُمُ اللّهُ أَحْسَنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿١٢١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ yunfikûne nefakaten sagîraten ve lâ kebîraten ve lâ yaktaûne vâdien illâ kutibe lehum lî yeczîye-hum allâhu ahsene mâ kânû ya'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ yunfikûne ve infâk etmezler, vermezler (ki)
nefakaten bir nafaka
sagîraten küçük
ve lâ ve olmaz
kebîraten büyük
ve ve
lâ yaktaûne geçmezler (ki)
vâdien bir vadi
illâ ...’den başka, olmaz, olmasın
kutibe yazıldı
lehum onlara, onlar için, onların üzerine
lî yeczîye-hum allâhu Allah'ın onları cezalandırması, mükâfatlandırması için
(cezalandırma; negatif veya pozitif karşılık verme)
ahsene en güzel
mâ kânû oldukları şeyi
ya'melûne yapıyorlar

Ve küçük ve büyük bir nafaka, infâk etmezler (vermezler) ve bir vadiyi geçmezler ki; Allah’ın, onların yaptıklarını en ahsen (en güzel) şekilde mükâfatlandırması için onların üzerine yazılmış olmasın.

TEVBE SURESİ 121. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Ve yine o mü'minler, az ya da çok, Allah için ne zaman bir harcamada bulunsalar, yeryüzünde Allah için ne zaman bir yol alsalar, bu onların hesabına sevap olarak kaydedilmektedir ki, Allah onları yaptıklarının en güzeliyle mükafatlandırsın.

Abdullah Parlıyan