Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَإِذَا مَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ فَمِنْهُم مَّن يَقُولُ أَيُّكُمْ زَادَتْهُ هَذِهِ إِيمَانًا فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُواْ فَزَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَهُمْ يَسْتَبْشِرُونَ ﴿١٢٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve îzâ mâ unzilet sûretun fe min-hum men yekûlu eyyu-kum zâdet-hu hâzihî îmânen fe emmâ ellezîne âmenû fe zâdet-hum îmânen ve hum yestebşirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve îzâ mâ unzilet ve bir şey indirildiği zaman
sûretun bir sure, sure olarak
fe o zaman, fakat, böylece
min-hum men onlardan birisi
yekûlu der, söyler
eyyu-kum sizin hanginiz
zâdet-hu onu arttırdı
hâzihî bu
îmânen îmân, îmânını
fe emmâ o zaman, fakat, böylece
ellezîne âmenû âmenû olan (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen) kimseler
fe zâdet-hum o zaman, fakat, böylece onların arttırdı
îmânen îmân, îmânını
ve hum ve onlar
yestebşirûne birbirlerini müjdelerler, müjdeleşirler, sevinirler

Ve sure olarak bir şey indirildiği zaman onlardan birisi: “Bu hanginizin îmânını arttırdı?” der. Ama âmenû olan (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyen) kimseler; (var ya, bu sureler) onların îmânını arttırır ve onlar, birbirlerini müjdelerler (sevinirler).

TEVBE SURESİ 124. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali

Her ne zaman yeni bir sure indirilse münafıklardan bazıları (alaylı bir şekilde): “Bu sure hanginizin imanını artırdı?” diye sorarlar. Gerçek şu ki, o sure inananların imanını artırmış (kuvvetlendirmiştir) ve onlar (her inen vahiyle sevinip) müjdeleşirler.

Cemal Külünkoğlu