TEVBE SURESİ 124. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَإِذَا مَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ فَمِنْهُم مَّن يَقُولُ أَيُّكُمْ زَادَتْهُ هَذِهِ إِيمَانًا فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُواْ فَزَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَهُمْ يَسْتَبْشِرُونَ ﴿١٢٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve îzâ mâ unzilet
sûretun
fe
min-hum men
yekûlu
eyyu-kum
zâdet-hu
hâzihî
îmânen
fe emmâ
ellezîne âmenû
fe zâdet-hum
îmânen
ve hum
yestebşirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve îzâ mâ unzilet | ve bir şey indirildiği zaman |
sûretun | bir sure, sure olarak |
fe | o zaman, fakat, böylece |
min-hum men | onlardan birisi |
yekûlu | der, söyler |
eyyu-kum | sizin hanginiz |
zâdet-hu | onu arttırdı |
hâzihî | bu |
îmânen | îmân, îmânını |
fe emmâ | o zaman, fakat, böylece |
ellezîne âmenû | âmenû olan (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen) kimseler |
fe zâdet-hum | o zaman, fakat, böylece onların arttırdı |
îmânen | îmân, îmânını |
ve hum | ve onlar |
yestebşirûne | birbirlerini müjdelerler, müjdeleşirler, sevinirler |
Ve sure olarak bir şey indirildiği zaman onlardan birisi: “Bu hanginizin îmânını arttırdı?” der. Ama âmenû olan (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyen) kimseler; (var ya, bu sureler) onların îmânını arttırır ve onlar, birbirlerini müjdelerler (sevinirler).
TEVBE SURESİ 124. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Ne zaman bir sûre indirilse onlardan kimi: "Bu, hanginizin imanını artırdı?" der. Bu, inananların imanını artırır, onlar sevinirler.
Süleyman Ateş