TEVBE SURESİ 16. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تُتْرَكُواْ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللّهُ الَّذِينَ جَاهَدُواْ مِنكُمْ وَلَمْ يَتَّخِذُواْ مِن دُونِ اللّهِ وَلاَ رَسُولِهِ وَلاَ الْمُؤْمِنِينَ وَلِيجَةً وَاللّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ ﴿١٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
em | yoksa |
hasibtum | siz hesap ettiniz, zannettiniz |
en tutrekû | terkedileceğinizi, bırakılacağınızı |
ve lemmâ | ve başka dışında, buna rağmen |
ya'lemi allâhu | Allah bilir |
ellezîne câhedû | cihad eden kimseler |
min-kum | sizden |
ve lem yettehızû | ve ittihaz etmezler (edinmezler) |
min dûni allâhi | Allah'tan başkası |
ve lâ resûli-hî | ve onun resûlünün dışında, onun resûlünden başka |
ve lâ el mu'minîne | ve mü'minlerin dışında, mü'minlerden başka |
velîceten | dost, sırdaş |
ve allâhu | ve Allah |
habîrun | haberdar, haberi olan |
bi mâ ta'melûne | yaptığınız şeylerden |
Yoksa siz Allah’ın, sizden savaşanları ve Allah’tan ve O’nun Resûl'ünden ve mü’minlerden başkasını dost edinmeyenleri bilmesine rağmen, bırakılacağınızı mı sandınız? Ve Allah, yaptığınız şeylerden haberdardır.
TEVBE SURESİ 16. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
(Ey inananlar!) Yoksa siz, içinizden cihad edip Allah'tan, Resulü'nden ve mü'minlerden başkasını dost edinmeyenleri ortaya çıkarmadan (kendi halinize) bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Cemal Külünkoğlu