TEVBE SURESİ 24. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
قُلْ إِن كَانَ آبَاؤُكُمْ وَأَبْنَآؤُكُمْ وَإِخْوَانُكُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَأَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَا أَحَبَّ إِلَيْكُم مِّنَ اللّهِ وَرَسُولِهِ وَجِهَادٍ فِي سَبِيلِهِ فَتَرَبَّصُواْ حَتَّى يَأْتِيَ اللّهُ بِأَمْرِهِ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ ﴿٢٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de (ki) |
in kâne | eğer oldu ise |
âbâu-kum | babalarınız |
ve ebnâu-kum | ve oğullarınız |
ve ıhvânu-kum | ve kardeşleriniz |
ve ezvâcu-kum | ve eşleriniz |
ve aşîretu-kum | ve aşiretiniz |
ve emvâlun ıktereftumû-hâ | ve kazandığınız, biriktirdiğiniz mallar |
ve ticâratun | ve ticaret |
tahşevne | korkuyorsunuz, korkarsınız |
kesâde-hâ | onun kesata uğraması, satışın durması |
ve mesâkinu | ve meskenler, evler |
terdavne-hâ | ondan razı olduğunuz, hoşunuza giden |
ehabbe | daha sevimli, daha sevgili |
ileykum | size |
min allâhi | Allah'tan |
ve resûli-hi | ve onun resûlü |
ve cihâdin | ve cihad |
fî sebîli-hi | onun yolunda |
fe terabbesû | artık bekleyin, gözetleyin |
hattâ ye'tiye allâhu | Allah getirinceye kadar |
bi emri-hi | onun emri, emrini |
vallâhu (ve allâhu) | ve Allah |
lâ yehdî | hidayete erdirmez |
el kavme el fâsikîne | fasıklar kavmi, topluluğu |
De ki: “Şâyet babalarınız ve oğullarınız ve kardeşleriniz ve zevceleriniz ve aşiretiniz ve kazandığınız mallarınız, kesada uğramasından (satışının durmasından) korktuğunuz ticaret ve razı olduğunuz (hoşunuza giden) evler, Allah’tan ve O’nun Resûl'ünden ve O’nun (Allah’ın) yolunda cihad etmekten size daha sevgili ise artık Allah, emrini getirinceye kadar bekleyin. Ve Allah, fasıklar kavmini (topluluğunu) hidayete erdirmez.”
TEVBE SURESİ 24. Ayeti Celal Yıldırım Meali
De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, bağlı bulunduğunuz oymak ve kabile; kazandığınız mallar, sürümsüzlüğünden korktuğunuz ticaret ve hoşlandığınız konaklar size Allah ve Peygamberinden ve Allah yolunda cihâddan daha sevgili ve sevimli ise, Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin !. Allah fâsık (ilâhî sınırları aşan) bir topluluğu doğru yola eriştirmez.
Celal Yıldırım