Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


يُرِيدُونَ أَن يُطْفِؤُواْ نُورَ اللّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ ﴿٣٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yurîdûne en yutfîû nûra allâhi bi efvâhi-him ve ye'ba allâhu illâ en yutimme nûra-hu ve lev kerihe el kâfirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yurîdûne istiyorlar
en yutfîû söndürmek
nûra allâhi Allah'ın nurunu
bi efvâhi-him ağızları ile
ve ye'ba allâhu Allah istemez
illâ ancak, ...’den başka
en yutimme tamamlamak
nûra-hu onun nuru, nurunu
ve lev ve ise de
kerihe el kâfirûne kâfirler kerih gördüler

(Onlar) ağızları ile Allah’ın nurunu söndürmeyi istiyorlar. Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemez.

TEVBE SURESİ 32. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

Allâh nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. . . Allâh, nurunun tamamlanmasından başka bir şeye razı değildir! İsterse hakikat bilgisini inkâr edenlerin hoşuna gitmesin!

Ahmed Hulusi