TEVBE SURESİ 32. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
يُرِيدُونَ أَن يُطْفِؤُواْ نُورَ اللّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ ﴿٣٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
yurîdûne
en yutfîû
nûra allâhi
bi efvâhi-him
ve ye'ba allâhu
illâ
en yutimme
nûra-hu
ve lev
kerihe el kâfirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yurîdûne | istiyorlar |
en yutfîû | söndürmek |
nûra allâhi | Allah'ın nurunu |
bi efvâhi-him | ağızları ile |
ve ye'ba allâhu | Allah istemez |
illâ | ancak, ...’den başka |
en yutimme | tamamlamak |
nûra-hu | onun nuru, nurunu |
ve lev | ve ise de |
kerihe el kâfirûne | kâfirler kerih gördüler |
(Onlar) ağızları ile Allah’ın nurunu söndürmeyi istiyorlar. Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlamaktan başka bir şey istemez.
TEVBE SURESİ 32. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Onlar Allah Teâlâ'nın nûrunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Allah Teâlâ ise nûrunu tamamlamaktan başka birşeye razı olmaz. Velev ki kâfirler hoşlanmasınlar.
Ömer Nasuhi Bilmen