Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِندَ اللّهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْرًا فِي كِتَابِ اللّهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمَاوَات وَالأَرْضَ مِنْهَا أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ذَلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ فَلاَ تَظْلِمُواْ فِيهِنَّ أَنفُسَكُمْ وَقَاتِلُواْ الْمُشْرِكِينَ كَآفَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَآفَّةً وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ ﴿٣٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne iddete eş şuhûri inde allâhi isnâ aşera şehren fî kitâbi allâhi yevme halaka es semâvâti ve el arda min-hâ erbeatun hurumun zâlike ed dînu el kayyimu fe lâ tazlimû fî-hinne enfuse-kum ve kâtilû el muşrikîne kâffeten kemâ yukâtilûne-kum kâffeten va'lemû (ve ı'lemû) enne allâhe mea el muttekîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak ki
iddete eş şuhûri ayların adedi, sayısı
inde allâhi isnâ aşera Allah'ın katında on iki
şehren ay
fî kitâbi allâhi Allah'ın kitabında
yevme gün
halaka es semâvâti semaları yarattı
ve el arda ve arz, yeryüzü
min-hâ ondan
erbeatun dört
hurumun haram
zâlike ed dînu el kayyimu bu kayyum olan dîndir
fe lâ tazlimû artık zulmetmeyin
fî-hinne onların içinde (o aylarda)
enfuse-kum nefslerinize
ve kâtilû el muşrikîne ve savaşın müşriklerle
kâffeten hepsi, topyekûn, topluca
kemâ olduğu gibi, nasıl ki
yukâtilûne-kum sizinle savaşıyorlar
kâffeten hepsi, topyekûn, topluca
va'lemû (ve ı'lemû) ve bilin ki
enne allâhe muhakkak ki Allah
mea el muttekîne takva sahipleriyle beraber

Muhakkak ki; Allah’ın kitabında (ifade edildiği üzere) ayların adedi, Allah’ın indinde semaların (göklerin) ve yerin yaratıldığı gün (zaman) 12’dir (12 olarak dizayn edilmiştir). Onlardan dördü haram (aylar)dır. Bu (dîn), kayyum olan dîndir. Artık onların içinde (o aylarda) nefslerinize zulmetmeyin. Onların hepinizle savaştığı gibi müşriklerin hepsiyle savaşın. Ve biliniz ki, muhakkak Allah, takva sahipleri ile beraberdir.

TEVBE SURESİ 36. Ayeti Ali Ünal Meali

Allah’ın, (güneş ve ay dahil) gökleri ve yeri yaratıp mevcut haline getirdiği gün takdir buyurduğu kanuna ve koyduğu hükme göre ayların sayısı onikidir ve bunlardan dördü, (onlarda kan dökmenin yasak olması manâsında) haram (hürmetli) aylardır. İşte (yeryüzü dahil, kâinatın işleyişi ve insanların hayatı için) Allah’ın koyduğu doğru ve kusursuz sistem budur; şu halde, (bu ayların hürmetini çiğneyerek veya onlarda birtakım değişikliklere giderek) kendi kendinize yazık etmeyin. Bununla beraber, müşriklerin bir araya gelip hiçbir kural tanımadan sizinle topyekün savaştıkları gibi, siz de mü’minler olarak onlarla topyekün savaşın. Şunu da bilin ki Allah, kalbleri O’na saygıyla dopdolu olan ve her hususta O’na karşı gelmekten, dolayısıyla O’nun azabından sakınanlarla (müttakîler) beraberdir.

Ali Ünal