Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


انْفِرُواْ خِفَافًا وَثِقَالاً وَجَاهِدُواْ بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ ﴿٤١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

infirû hıfâfen ve sikâlen ve câhidû bi emvâli-kum ve enfusi-kum fî sebîli allâhi zâlikum hayrun lekum in kuntum ta'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
infirû sefere (Allah yolunda cihada) çıkın (nefer olun, asker olun)
hıfâfen hafif olarak (süvari)
ve sikâlen ve ağır olarak (piyade)
ve câhidû ve cihad edin
bi emvâli-kum mallarınız ile
ve enfusi-kum ve nefsleriniz, canlarınız
fî sebîli allâhi Allah'ın yolunda
zâlikum işte bu
hayrun daha hayırlı
lekum sizin için
in eğer
kuntum ta'lemûne bilmiş olursunuz

Hafif ve ağır (süvari ve piyade) olarak sefere çıkın ve mallarınızla ve canlarınızla (nefslerinizle) Allah yolunda cihad edin (savaşın). İşte bu, eğer bilmiş olsanız, sizin için daha hayırlıdır.

TEVBE SURESİ 41. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Hafif ve ağır savaşa kuşanıp çıkın ve Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edin. Eğer bilirseniz, bu sizler için daha hayırlıdır.

Tefhim-ul Kuran