TEVBE SURESİ 45. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
إِنَّمَا يَسْتَأْذِنُكَ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَارْتَابَتْ قُلُوبُهُمْ فَهُمْ فِي رَيْبِهِمْ يَتَرَدَّدُونَ ﴿٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
innemâ
yeste'zinuke
ellezîne lâ yu'minûne
billâhi (bi allâhi)
ve el yevmi el âhiri
vertâbet (ve irtâbet)
kulûbu-hum
fe hum
fî raybi-him
yeteraddedûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
innemâ | ancak, sadece, yalnız |
yeste'zinuke | senden izin ister |
ellezîne lâ yu'minûne | inanmayan kimseler, inanmayanlar |
billâhi (bi allâhi) | Allah'a |
ve el yevmi el âhiri | ve ahir güne |
vertâbet (ve irtâbet) | ve şüpheye düştü |
kulûbu-hum | onların kalpleri |
fe hum | o zaman, artık onlar |
fî raybi-him | şüpheleri içinde |
yeteraddedûne | tereddüt ederler, bocalarlar |
Senden sadece Allah’a ve ahiret gününe inanmayanlar ve kalpleri şüpheye düşmüş olanlar izin isterler. Artık onlar, kendi şüpheleri içinde tereddüt ederler (bocalarlar).
TEVBE SURESİ 45. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Ancak Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri kuşkuya düşmüş ve şüpheleri içinde bocalayıp duranlar, savaştan geri kalmak için senden izin isterler.
Abdullah Parlıyan