TEVBE SURESİ 46. Ayeti Kadri Çelik Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَلَوْ أَرَادُواْ الْخُرُوجَ لأَعَدُّواْ لَهُ عُدَّةً وَلَكِن كَرِهَ اللّهُ انبِعَاثَهُمْ فَثَبَّطَهُمْ وَقِيلَ اقْعُدُواْ مَعَ الْقَاعِدِينَ ﴿٤٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lev
erâdû el hurûce
le eaddû
lehu
uddeten
ve lâkin
kerihe allâhu
inbiâse-hum
fe sebbeta-hum
ve kîlak'udû (kîle uk'udû)
mea el kâidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev | ve eğer |
erâdû el hurûce | çıkmak istediler |
le eaddû | elbette hazırlık yaptılar |
lehu | ona, onun için (savaş için) |
uddeten | bir hazırlık |
ve lâkin | ve lâkin, fakat |
kerihe allâhu | Allah kerih gördü |
inbiâse-hum | onların tutumu, davranışları |
fe sebbeta-hum | böylece onları alıkoydu |
ve kîlak'udû (kîle uk'udû) | ve "oturun, (orada) kalın" denildi |
mea el kâidîne | geri kalanlarla birlikte |
Ve eğer çıkmak isteselerdi onun (savaş) için elbette bir hazırlık yaparlardı. Ve fakat Allah, onların durumunu kerih gördü. Böylece onları alıkoydu ve onlara: “Geri kalanlarla (oturanlarla) beraber oturun.” dendi.
TEVBE SURESİ 46. Ayeti Kadri Çelik Meali
Eğer savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah davranışlarını beğenmedi de onları alıkoydu. “Oturanlar (acizler) ile beraber oturun” denildi.
Kadri Çelik