TEVBE SURESİ 47. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
لَوْ خَرَجُواْ فِيكُم مَّا زَادُوكُمْ إِلاَّ خَبَالاً ولأَوْضَعُواْ خِلاَلَكُمْ يَبْغُونَكُمُ الْفِتْنَةَ وَفِيكُمْ سَمَّاعُونَ لَهُمْ وَاللّهُ عَلِيمٌ بِالظَّالِمِينَ ﴿٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lev haracû | eğer çıksalardı |
fî-kum | sizin içinizde, aranızda |
mâ zâdû-kum | size artırmaz |
illâ | ...'den başka, ancak, dışında |
habâlen | fenalık, kötülük, bozukluk |
ve le evdaû | ve mutlaka koşarlar, gayret gösterirler |
hılâlekum | sizin aranızda |
yebgûne-kumul fitnete | içinizde fitne çıkmasını isterler |
ve fîkum | ve sizin içinizde, aranızda |
semmâûne | dinleyenler |
lehum | onları |
vallâhu | ve Allah |
alîmun | en iyi bilen |
biz zâlimîne | zalimleri |
Eğer sizin aranızda (savaşa) çıksalardı, size kötülüğü arttırmalarından başka bir şey yapmazlardı. Sizin içinizde fitne çıkmasını isterler ve mutlaka sizin aranızda gayret gösterirler. Sizin aranızda onları dinleyecek olanlar var ve Allah zalimleri bilendir.
TEVBE SURESİ 47. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Eğer aranızda onlar da (savaşa) çıkmış olsalardı, fesad ve fenalık artırmaktan başka bir şey yapmazlardı. Sizi fitneye düşürmek arzusuyla aranıza sokulup entrikalar çevirirlerdi; aranızda onlara kulak verenler de vardır. Allah zâlimleri çok iyi bilir.
Celal Yıldırım