TEVBE SURESİ 49. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَمِنْهُم مَّن يَقُولُ ائْذَن لِّي وَلاَ تَفْتِنِّي أَلاَ فِي الْفِتْنَةِ سَقَطُواْ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌ بِالْكَافِرِينَ ﴿٤٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve min-hum | ve onlardan |
men | kim, bir kimse |
yekûlu'zen lî (yekûlu ezen lî) | “bana izin ver” der |
ve lâ teftin-nî | ve beni fitneye düşürme |
e lâ | değil mi |
fî el fitneti | fitnenin içine, fitneye |
sekatû | düştüler |
ve inne | ve muhakkak ki |
cehenneme | cehennem |
le muhîtatun | mutlaka ihata edici, kuşatıcı |
bi el kâfîrîne | kâfirleri, inkâr edenleri |
Ve onlardan biri: “Bana izin ver ve beni fitneye düşürme.” der. Onlar fitneye düşmüş değiller mi? Ve muhakkak ki; cehennem, kâfirleri mutlaka ihata edicidir (kuşatıcıdır).
TEVBE SURESİ 49. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Ve onlardan kimi de: “Evde kalmam için bana izin ver, beni böylesine çetin bir sınava sokma” diyecektir. Haberiniz olsun ki, böyle bir istekte bulunmakla, zaten sınavı başından kaybetmiş ve kötülüğe yenik düşmüş oldular. Ve bunun bir sonucu olarak ta bilin ki, cehennem Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmeye devam edenlerin hepsini, ergeç kuşatacaktır.
Abdullah Parlıyan