Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


إِن تُصِبْكَ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ وَإِن تُصِبْكَ مُصِيبَةٌ يَقُولُواْ قَدْ أَخَذْنَا أَمْرَنَا مِن قَبْلُ وَيَتَوَلَّواْ وَّهُمْ فَرِحُونَ ﴿٥٠﴾


TEVBE SURESİ 50. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

in tusıb-ke hasenetun tesu'-hum ve in tusıb-ke musîbetun yekûlû kad ehaz-nâ emre-nâ min kablu ve yetevellev ve hum ferihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
in tusıb-ke eğer sana isabet ederse
hasenetun bir iyilik, bir hasene, bir hayır
tesu'-hum onları üzer
ve in tusıb-ke ve eğer sana isabet ederse
musîbetun bir musîbet
yekûlû derler
kad ehaz-nâ biz almıştık
emre-nâ işimiz (tedbirimiz)
min kablu daha önceden, daha önce
ve yetevellev ve dönüp giderler
ve hum ve onlar
ferihûne ferahlarlar, sevinirler

Eğer sana bir hasene isabet ederse (bu), onları üzer ve eğer sana bir musîbet isabet ederse: “Biz daha önce tedbirimizi almıştık.” derler ve sevinerek dönüp giderler.

TEVBE SURESİ 50. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musîbet gelirse, “Biz tedbirimizi önceden almıştık” derler ve sevinerek dönüp giderler.

Diyanet İşleri

Sana bir iyilik geldi mi kötüleşir onlar; bir musîbete uğrarsan biz derler, daha önce tedbir aldık, ihtiyâta riâyet ettik ve güvenle, gururla yüz çevirip giderler.

Abdulbaki Gölpınarlı

Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, "İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız" derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

Adem Uğur

Eğer sana bir güzellik erişse (bu) onları üzer. . . Şayet sana nahoş bir olay isâbet etse: "İyi ki önceden bu şekilde davranmışız" derler ve sevinerek dönüp giderler.

Ahmed Hulusi

Eğer sana bir iyilik dokunur, zafere ulaşır, ganimet elde edersen bu onları üzer. Başına bir belâ gelirse de,
'Biz, zaten planımızı önceden yapmış, tedbirimizi almıştık' derler. Sevine sevine sırtlarını dönerek halkı yönlendirmeye devam ederler.

Ahmet Tekin

Sana bir iyilik ulaşsa onları rahatsız eder. Sana bir kötülük dokunduğunda da: 'Biz önceden işimizi sağlama bağlamıştık' der ve sevinç içinde dönüp giderler.

Ahmet Varol

Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

Ali Bulaç

Sana bir iyilik (ganimet ve zafer) gelirse, fenalarına gider ve eğer sana bir musibet gelirse derler ki, biz tedbirimizi önceden almıştık; ve sana isabet eden musibetten dolayı sevine sevine döner giderler.

Ali Fikri Yavuz

Sana bir iyilik gelince onlarin fenasina gider; bir kotuluk gelse, «Biz onceden ihtiyatli davrandik» derler, sevinerek donup giderler.

Bekir Sadak

Sana bir iyilik dokunursa, onları üzüp tasalandırır. Sana bir musîbet (kötülük) dokunursa. «Biz işimizi önceden yoluna koyup önlem aldık» derler ve buna sevindikleri halde dönüp giderler.

Celal Yıldırım

Sana bir iyilik gelince onların fenasına gider; bir kötülük gelse, 'Biz önceden ihtiyatlı davrandık' derler, sevinerek dönüp giderler.

Diyanet İşleri (eski)

Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, «İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız» derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

Diyanet Vakfi

Sana bir iyilik dokunsa onları üzer, sana bir kötülük dokunsa, 'Biz önceden önlem almıştık,' derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

Edip Yüksel

Sana bir güzellik kısmet olursa fenalarına gider ve eğer bir musîbet gelirse biz tedbirimizi önceden almıştık derler ve sevine sevine döner giderler

Elmalılı Hamdi Yazır

Sana bir güzellik kısmet olursa, bu onların zoruna gider ve eğer sana bir kötülük dokunursa: «Biz tedbirimizi önceden almıştık!» derler ve sevinerek dönüp giderler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Eğer sana bir iyilik dokunursa fenalarına gider. Eğer sana bir musibet gelirse «Biz zaten tedbirimizi önceden almıştık.» derler ve sevine sevine dönüp giderler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Eğer karşına bir iyilik çıkarsa fenalarına gider. Eğer başına bir musibet gelirse, «Biz savaşa katılmayarak önceden tedbirimizi aldık» diyerek sevinç içinde dönüp giderler.

Seyyid Kutub

Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden buyruğumuzu almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

Gültekin Onan

Eğer sana bir iyilik isaabet ederse bu, (müdhiş hasedlerinden dolayı) onların fenasına gider. Şâyed sana bir musîybet erişirse «Biz derler, daha önceden (ihtiyat) tedbirimizi almışızdır» ve onlar böbürlene böbürlene dönüb giderler.

Hasan Basri Çantay

Eğer sana bir iyilik isâbet ederse, (bu) onları üzer. Fakat sana bir musîbet gelirse: 'Doğrusu (biz) önceden tedbîrimizi almıştık' derler ve onlar sevinçli kimseler olarak dönüp giderler.

Hayrat Neşriyat

Eğer sana bir iyilik erişirse; bu onları fenalaştırır. Bir kötülük erişirse de derler ki: Biz, daha önceden tedbirimizi almışızdır. Ve sevinerek dönüp giderler.

İbni Kesir

Senin başına iyi bir hal gelse, (Ey Peygamber), bu onları eseflendirir; ama başına bir musibet gelse, (kendi kendilerine): "Biz önceden bizim (için gerekli) tedbirleri almıştık!" derler; ve sevinç içinde dönüp giderler.

Muhammed Esed

Sana bir güzellik nâsip olunca onları mahzun eder. Ve eğer sana bir musibet dokunsa, «Biz muhakkak ki, tedbirimizi evvelce almış bulunduk» derler. Ve onlar sevinir bir halde geri dönerler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Eğer sana bir iyilik dokunursa, fenalarına gider, sana bir kötülük erişirse de: “Biz daha önceden işimizi sağlama almıştık. ” derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

Ömer Öngüt

Sana bir iyilik gelirse onlar fenalık geçirirler. Sana bir musibet gelirse ‘Biz tedbirimizi önceden aldık.” deyip sevinerek dönüp giderler.

Şaban Piriş

Sana bir iyilik gelirse onlar üzülürler ve eğer başına bir musîbet gelirse içlerinden, "Neyse ki biz daha önce tedbirimizi almıştık. Sorununuzu nasıl çözerseniz çözünüz!" deyip senin başına gelen felaketten dolayı keyifli keyifli arkalarını döner giderler.

Suat Yıldırım

Sana bir iyilik ulaşsa (bu,) onların hoşuna gitmez ve eğer sana bir kötülük ulaşsa: "Biz önceden (sefere katılmamakla) başımızın çaresine bakmışız" derler, sevinerek döner(gider)ler.

Süleyman Ateş

Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, sana bir musibet isabet edince ise: «Biz önceden tedbirimizi almıştık» derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

Tefhim-ul Kuran

Sana bir iyilik erişirse bu onları üzer. Başına bir kötülük gelirse, 'İyi ki tedbirimizi önceden almışız' diye, sevinerek döner giderler.

Ümit Şimşek

Sana bir iyilik isabet etse bu onları üzer. Sana bir musibet dokunsa: "İşimizi önceden sağlam tutmuşuz." derler ve kibirli bir sevinçle dönüp giderler.

Yaşar Nuri Öztürk

Ey peygamber! Senin başına iyi bir hal gelse, onları üzüp tasalandırır. Ama sana bir kötülük ulaşsa, kendi kendilerine, “Biz önceden kendimiz için, savaşa katılmamakla gerekli tedbirleri almıştık” derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

Abdullah Parlıyan

Sana bir iyilik gelirse, onların ağırına gider. Eğer sana bir kötülük gelse, “Biz önceden önlemimizi aldık” deyip, sevinerek geri dönerler.

Bayraktar Bayraklı

Eğer sana bir iyilik erişirse; bu onları fenalaştırır. Bir kötülük erişirse: “Biz, (savaşa katılmayarak) daha önceden tedbirimizi almıştık (bizi ilgilendirmez)” derler ve böbürlenerek dönüp giderler.

Cemal Külünkoğlu

Sana bir iyilik gelince onların fenasına gider; bir kötülük gelse, “Biz önceden tedbirimizi almıştık” derler ve sevinerek dönüp giderler.

Kadri Çelik

Bir iyilikle karşılaşsan, bu onları üzer; bir musibete maruz kalsan, bu defa kendi akıllarını beğenmişlik içinde, “İyi ki biz tedbirimizi önceden almıştık!” der ve çalımlı çalımlı döner giderler.

Ali Ünal

Sana iyilik isabet ederse, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: “Biz önceden tedbirimizi almıştık.” derler ve sevinç içerisinde dönüp giderler.

Harun Yıldırım

Eğer sana bir iyilik dokunsa onların canı sıkılır. Ama başına bir kötülük gelse; "İyi ki biz daha önceden önlemlerimizi almıştık" derler ve şen şakrak dönüp giderler.

Mustafa İslamoğlu

Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musibet gelirse; “Biz tedbirimizi önceden almıştık” derler ve sevinerek dönüp giderler.

Sadık Türkmen

Sana bir iyilik isabet ederse, bu onları çok üzer. Eğer senin başına kötü bir şey gelirse, “Biz önceden tedbirimizi aldık” diyerek, (onun için kötülük başımıza gelmedi diye) sevinerek çekip giderler.

İlyas Yorulmaz

Eğer sana bir hasene isabet ederse (bu), onları üzer ve eğer sana bir musîbet isabet ederse: “Biz daha önce tedbirimizi almıştık.” derler ve sevinerek dönüp giderler.

İmam İskender Ali Mihr