Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَإِنْ أَحَدٌ مِّنَ الْمُشْرِكِينَ اسْتَجَارَكَ فَأَجِرْهُ حَتَّى يَسْمَعَ كَلاَمَ اللّهِ ثُمَّ أَبْلِغْهُ مَأْمَنَهُ ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لاَّ يَعْلَمُونَ ﴿٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve in ehadun min el muşrikîne istecâre-ke fe ecir-hu hattâ yesmea kelâme allâhi summe eblig-hu me'mene-hu (mâ emene-hu) zâlike bi enne-hum kavmun lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve in ve eğer
ehadun biri, birisi
min el muşrikîne müşriklerden
istecâre-ke senden yardım, himaye ister
fe ecir-hu o taktirde himaye et, koru
hattâ yesmea işitinceye, duyana kadar
kelâme allâhi Allah'ın sözü
summe sonra
eblig-hu onu ulaştır
me'mene-hu (mâ emene-hu) onu, emin olduğu yere (şeye)
zâlike işte bu
bi enne-hum onların, ..... olması sebebiyle, dolayısıyla
kavmun bir kavim
lâ ya'lemûne bilmeyen

Ve eğer müşriklerden birisi senden yardım isterse, o taktirde, Allah’ın kelâmını işitinceye kadar onu himaye et. Sonra onu emin olduğu yere ulaştır. İşte bu, onların bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.

TEVBE SURESİ 6. Ayeti Süleyman Ateş Meali

Ve eğer ortak koşanlardan biri güvence dileyip yanına gelmek isterse, onu yanına al ki, Allâh'ın sözünü işitsin; sonra onu güven içinde bulunacağı yere ulaştır. Böyle (yap), çünkü onlar, bilmez bir topluluktur.

Süleyman Ateş